Examples of using "Huomattavasti" in a sentence and their turkish translations:
Kanyon yarığı burada gerçekten daralıyor.
Tom'un Fransızcası önemli oranda gelişti.
Buraya kadar gelerek harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.
Sonbahar geldiği için günler kayda değer ölçüde daha kısa oluyor.
Işık sesten çok daha hızlı hareket eder.