Examples of using "Parantunut" in a sentence and their turkish translations:
Ben iyileştim.
Tom hiç iyileşmedi.
Elektrikli otomobillerin performansı arttı.
Tom'un Fransızcası önemli oranda gelişti.
Gelişmiş tıbbi teknoloji, uzay programının yan ürünlerinden biri oldu.
Hafızan çok gelişmedi, değil mi?
Senin İngilizcen çok gelişti.
Fransızcan çok gelişti.