Examples of using "Herättää" in a sentence and their turkish translations:
Gürültü bebeği uyandıracak.
- Seni uyandırmak istemedim.
- Sizi uyandırmak istemedim.
Lütfen beni yedide uyandır.
Seni uyandırmak istemedim.
Ben dikkat çekmek istemiyordum.
Lütfen yarın sabah altıda beni uyandırmayı ihmal etme.
Beni uyandırmalıydın.
Seni uyandırmayı unuttuğum için üzgünüm.
Tom'u yakında uyandırmalıyım.
Tom'u uyandırsam iyi olur.
Seni uyandırmak istemedim.
Lütfen biri beni 2.30'da uyandırabilir mi?
Beni yedide uyandırır mısın?
Lütfen beni 6:30'da uyandır.
Yarın sabah, saat 6:00'da beni uyandır, lütfen.
Bütün erkekler bir çocuktur ve bir aile. Aynı hikaye onları yatmaya gönderir ve onları sabah uyandırır.
Lütfen yarın sabah altıda beni uyandır.
Bunu bana kaç kez daha söyleyeceksin? Seni kaç kere uyandırmaya çalıştığımı biliyor musun?