Examples of using "Aavistustakaan" in a sentence and their turkish translations:
Bir fikrim yok.
Bir ip ucun yok.
Tom'un bir ipucu yok.
Hiçbir fikrim yok. Bu nedenle soruyorum.
Liisa'nın ne yapacağına dair bir ipucu yoktu.
Ne demek istediğin hakkında hiçbir fikrim yok.
Bunun nasıl olduğu hakkında fikrim yok.
Tom'un ne yaptığını bilmiyordum.
Bir ipucum yoktu.
Bu kadar aptal olduğun konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Fakat benim, bilhassa, kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Onun nereye gittiği hakkında bir fikrim yok.
Tom ümitsiz.
Tom'un Mary'nin büyükbabasının kim olduğu hakkında hiçbir fikri yok.
O şekilde hissettiğini hiç bilmiyordum.
Çocukların olduğunu hiç bilmiyordum.
Tom'un ne hakkında konuştuğuna dair hiçbir ipucum yok.
Tom'un Mary'nin bir seri katil olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.
Tom'un onun neden bu kadar başarılı olduğuna dair bir fikri yok.
Tom'un Fransızca konuşabildiğini hiç bilmiyordum.
Ne söyleyeceğime dair hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un annesinin Japon olduğunu asla bilmiyordum.
Çok iyi gitar çaldığını hiç bilmiyordum.
Tom'un onun kaça mal olacağı hakkında hiçbir fikri yok.
Patronunun neden onu görmek istediğine dair Tom'un hiçbir fikri yoktu.
- Tom'dan hoşlanmadığına dair fikrim yoktu.
- Tom'u sevmediğine dair hiçbir fikrim yoktu.
Onun adının ne olduğunu bilmiyordum.
Mary ona ne söyleyeceğini şaşırdı.
Tom'un şimdi nerede olabileceği konusunda bir fikrin var mı?
Tom, babalığın gerektirdiği anlayışa sahip değildi.
Hayatımın neye benzediği hakkında bir fikrin var mı?