Examples of using "Withstand" in a sentence and their turkish translations:
dayanabilirsek
doğanın zekâmız karşısında çok zayıf olduğu anlayışı...
- Evim depreme dayanıklı olarak dizayn edilmiştir.
- Evim depreme dayanacak şekilde tasarlanmıştır.
Bunun üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.
bir grup insan ağır çalışma şartlarına dayanamayarak
Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.
Orduların istilasına karşı konulabilir, fikirlerin istilasına karşı konulamaz.
Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı
Ezilen Türk piyadeleri bu yeni orduya dayanamadı ve yakında parçalandı
Bunun üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.