Translation of "Villages" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Villages" in a sentence and their turkish translations:

People lived in villages.

İnsanlar köylerde yaşıyordu.

Towns are larger than villages.

Şehirler köylerden büyüktür.

The two villages adjoin each other.

İki köy birbirine bitişiktir.

People used to live in villages.

İnsanlar köylerde yaşardı.

Including local workers from the nearby villages,

yakın köylerden yerel işçiler dâhil,

These rural villages are left with only elderly,

kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan

There were just 20 Taobao villages in 2013,

2013'te sadece 20 adet Taobao köyü varken

Fatih Portakal was also fired from 9 villages

yine Fatih Portakal 9 köyden kovuluyordu

Tony saw green fields and small, quiet villages.

Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.

The river supplies cities and villages with water.

Nehir şehirlere ve köylere su sağlar.

The villages in the Alps are very picturesque.

Alplerdeki köyler resmedilmeye değerdir.

Cities are usually much more polluted than villages.

Şehirler genellikle kırsallardan çok daha kirlidir.

Cities are very polluted; villages are very boring.

Kentler çok kirlidir; Köyler çok sıkıcıdır.

Villagers were sent to their villages to avoid plague.

Köylü, köyüne gönderildi veba bulaşmasın diye.

Turning up almost daily in homes, villages, and schools.

neredeyse her gün evlerde, köylerde ve okullarda görülüyorlar.

The French-held villages were under  constant, pulverising bombardment.  

Fransızların elindeki köyler sürekli, ezici bombardıman altındaydı.

I suggest that you visit some villages in the mountains.

Ben dağlarda bazı köyleri ziyaret etmenizi öneriyorum.

Which are the villages where your language is still spoken?

Senin dilinin hâlâ konuşulduğu köyler hangisi?

I guess what's telling the truth is from the 9 villages

sanırım doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar lafı 'cuk' diye oturuyor

The rural exodus depopulated entire villages in this region of Germany.

Kırsal göçü Almanya'nın bu bölgesindeki bütün köylerin nüfusunu azalttı.

It is said that Japanese rural villages had changed a lot.

Japon kırsal köylerinin çok değiştiği söylenir.

Big cities are exciting, but polluted. Villages are clean, but boring.

Büyük şehirler heyecan verici, ancak kirlidir. Köyler temiz ama sıkıcıdır.

Fighting for the villages on the plateau… until  finally, the Prussian resistance was broken.

şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.

Soon enough, plumes of smoke from burning villages and fields dot the land west of Arretium,

Çok geçmeden, yanmakta olan köy ve arazilerden çıkan duman bulutları ve kömüre dönmüş Batı Arretium toprakları...

Even if the villages of this region have been destroyed, their names will never be erased from history.

Bu bölgenin köyleri yok edilmiş olsa bile isimleri tarihten asla silinmeyecektir.

The main streets of many villages have in fact been abandoned. The main reason is the advance of big stores like Wal-Mart.

Birçok köyün ana caddeleri aslında terk edilmiştir. Temel nedeni Wal-Mart gibi büyük mağazaların ilerlemesidir.

The Ukrainian security forces are trying to occupy the towns and villages between Donetsk and Luhansk in order to cut off those two important cities from each other.

Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.