Examples of using "Villages" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlar köylerde yaşıyordu.
Şehirler köylerden büyüktür.
İki köy birbirine bitişiktir.
İnsanlar köylerde yaşardı.
yakın köylerden yerel işçiler dâhil,
kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan
2013'te sadece 20 adet Taobao köyü varken
yine Fatih Portakal 9 köyden kovuluyordu
Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.
Nehir şehirlere ve köylere su sağlar.
Alplerdeki köyler resmedilmeye değerdir.
Şehirler genellikle kırsallardan çok daha kirlidir.
Kentler çok kirlidir; Köyler çok sıkıcıdır.
Köylü, köyüne gönderildi veba bulaşmasın diye.
neredeyse her gün evlerde, köylerde ve okullarda görülüyorlar.
Fransızların elindeki köyler sürekli, ezici bombardıman altındaydı.
Ben dağlarda bazı köyleri ziyaret etmenizi öneriyorum.
Senin dilinin hâlâ konuşulduğu köyler hangisi?
sanırım doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar lafı 'cuk' diye oturuyor
Kırsal göçü Almanya'nın bu bölgesindeki bütün köylerin nüfusunu azalttı.
Japon kırsal köylerinin çok değiştiği söylenir.
Büyük şehirler heyecan verici, ancak kirlidir. Köyler temiz ama sıkıcıdır.
şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.
Çok geçmeden, yanmakta olan köy ve arazilerden çıkan duman bulutları ve kömüre dönmüş Batı Arretium toprakları...
Bu bölgenin köyleri yok edilmiş olsa bile isimleri tarihten asla silinmeyecektir.
Birçok köyün ana caddeleri aslında terk edilmiştir. Temel nedeni Wal-Mart gibi büyük mağazaların ilerlemesidir.
Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.