Translation of "Vietnam" in Turkish

0.134 sec.

Examples of using "Vietnam" in a sentence and their turkish translations:

Tom fought in Vietnam.

Tom, Vietnam'da savaştı.

Sami served in Vietnam.

Sami, Vietnam'da görev yapıyordu.

My father died in Vietnam.

Babam Vietnam'da öldü.

Tom is a Vietnam veteran.

Tom bir Vietnam gazisi.

Tom had a Vietnam flashback.

Tom bir Vietnam flashbacki yaşadı.

The capital of Vietnam is Hanoi.

Vietnam'ın başkenti Hanoi'dir.

"Where were your grandmothers from?" "Vietnam."

"Nineleriniz nereliydi?" "Vietnam."

He died fighting in the Vietnam War.

Vietnam savaşında savaşırken öldü.

The students protested against the Vietnam war.

Öğrenciler Vietnam savaşını protesto etti.

Both men opposed the war in Vietnam.

Her iki adam Vietnam'da savaşa karşı çıktı.

Including the communist societies of China and Vietnam,

dahil olmak üzere pek çok Asya ekonomisinin

Who was a POW in the Vietnam war.

Amiral Stockdale'in tecrübesine dayandım.

Is Haruki Murakami popular in Vietnam as well?

Haruki Murukami Vietnam'da da popüler miydi?

How many innocent people were killed in Vietnam?

Vietnam'da kaç tane masum insan öldürüldü?

Many university students were against the Vietnam War.

Birçok üniversite öğrencisi Vietnam Savaşı'na karşıydı.

Thousands of students demonstrated against the Vietnam War.

Binlerce öğrenci Vietnam savaşına karşı gösteriler yaptı.

I have the French nationality, but I'm from Vietnam.

Fransız vatandaşlığım var ama Vietnamlıyım.

My uncle is a veteran of the Vietnam War.

- Amcam, Vietnam Savaşı gazisidir.
- Dayım, Vietnam Savaşı gazisidir.

What happened in Vietnam was like a bad dream.

Vietnam'da olanlar kötü bir rüya gibiydi.

Most famous for her involvement in Vietnam since the war.

ve yazar Lady Borton'a gönderdi.

Ho Chi Minh City is the largest city in Vietnam.

Ho Chi Minh kenti Vietnam'ın en büyük şehridir.

I didn't know that Mr. Williams fought in the Vietnam War.

Bay Williams'ın Vietnam Savaşı'nda savaştığını bilmiyordum.

Of once again tackling this aspect of the woman's fate in Vietnam.

kaderinin bu yönüyle bir kez daha uğraşmakla çok daha iyi bir iş çıkarıyor.

I was able to learn about the rural life of Vietnam back then,

Vietnam'ın o zamanki kırsal yaşamını biliyordum,

My father was a pacifist who refused to fight in the Vietnam War.

Benim babam Vietnam'da savaşmayı reddeden bir barışseverdi.

Americans call it the Vietnam War; the Vietnamese call it the American War.

Amerikalılar bunu Vietnam savaşı ; Vietnamlılar ise Amerikan savaşı olarak adlandırır.

Tom knew a man whose father was a helicopter pilot during the Vietnam War.

- Tom babası Vietnam Savaşında bir helikopter pilotu olan bir adam tanıyordu.
- Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.

The nation was bitterly divided over the war in Vietnam, Black Americans were still fighting

Ulus, Vietnam'daki savaş yüzünden acı bir şekilde bölünmüştü, Siyah Amerikalılar hala

In the Cold War era, Soviet naval and air bases existed in Cuba and Vietnam.

Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava deniz üsleri vardı.