Translation of "Twins" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Twins" in a sentence and their turkish translations:

We're twins.

Biz ikiziz.

They're twins.

Onlar ikizler.

She had twins.

Onun ikizleri vardı.

Twins are clones.

İkizler klondur.

I have twins.

Benim ikizlerim var.

They aren't twins.

Onlar ikiz değiller.

The twins helped.

İkizler yardım etti.

The twins sang.

İkizler şarkı söyledi.

The twins smiled.

İkizler gülümsedi.

Are you twins?

İkiz misiniz?

I delivered identical twins.

- Tek yumurta ikizleri doğurdum.
- Tek yumurta ikizleri dünyaya getirdim.

She's pregnant with twins.

O, ikizlere hamile.

My children are twins.

Çocuklarım ikiz.

Twins double the fun.

İkizler eğlenceyi ikiye katlıyor.

Twins are usually premature.

İkizler genellikle erken doğumludur.

They were identical twins.

Onlar tek yumurta ikizleridirler.

Our cousin had twins.

Kuzenimizin ikizleri vardı.

The twins look exactly alike.

İkizler tam olarak benziyorlar.

Jean and Kate are twins.

- Jean ve Kate ikizler.
- Jean and Kate ikizler.

Tom and Mary are twins.

Tom ve Mary ikizler.

She gave birth to twins.

O, ikiz doğurdu.

Hanni and Nanni are twins.

Hanni ve Nanni ikizdirler.

Linda was pregnant with twins.

Linda ikizlere hamile oldu.

Dan and Linda are twins.

Dan ve Linda ikizler.

Tom and John are twins.

Tom ve John ikizler.

Identical twins have different fingerprints.

Tek yumurta ikizlerinin farklı parmak izleri var.

Twins often are very similar.

İkizler genellikle çok benzer.

Mary was pregnant with twins.

Mary ikize hamileydi.

Mary is pregnant with twins.

Mary ikizlere hamile.

Are Tom and Mary twins?

Tom ve Mary ikizler mi?

Tom and I are twins.

Tom ve ben ikiziz.

The twins are very much alike.

İkizler çok benzer.

The twins do resemble each other.

İkizler birbirlerine benziyorlar.

The twins looked after the baby.

İkizler bebeğe baktılar.

Can you tell the twins apart?

İkizleri birbirinden ayırtedebilir misin?

I gave birth to identical twins.

Tek yumurta ikizleri doğurdum.

Tom and I aren't identical twins.

Tom ve ben tek yumurta ikizi değiliz.

Can you tell those twins apart?

Şu ikizleri birbirinden ayırabiliyor musun?

I couldn't tell the twins apart.

Ben ikizleri ayırt edemedim.

His wife gave birth to twins.

Karısı ikiz doğurdu.

Tom and John are identical twins.

Tom ve John tek yumurta ikizleri.

Tom's wife is pregnant with twins.

Tom'un karısı ikizlere hamile.

You can't tell these twins apart.

Bu ikizleri birbirinden ayırt edemezsin.

The diapers are for my twins.

Çocuk bezleri ikizlerim için.

Tom and Mary have adopted twins.

Tom ve Mary ikizleri evlat edindiler.

Mary and Kate are identical twins.

Mary ve Kate tek yumurta ikizleridir.

Tom and Mike are identical twins

Tom ve Mike tek yumurta ikizidirler.

Mary and Alice are identical twins.

Mary ve Alice tek yumurta ikizidir.

Sami and Farid hated being twins.

Sami ve Ferit ikiz olmaktan nefret ediyorlardı.

Sami and Farid are identical twins.

Sami ve Ferit tek yumurta ikizleridir.

Tom and John aren't identical twins.

Tom ve John tek yumurta ikizi değil.

- I thought Tom and Mary were twins.
- I thought that Tom and Mary were twins.

Tom ve Mary'nin ikiz olduklarını düşündüm.

Only the Earth and Moon are twins.

Yalnızca Dünya ve Ay ikizlerdir.

The twins are indistinguishable from each other.

İkizler birbirinden ayırt edilemez.

The twins have come down with measles.

İkizler kızamıktan dolayı yatağa düştü.

Can you tell the Jackson twins apart?

Jackson ikizlerini ayırt edebilir misin?

Tom couldn't tell the two twins apart.

Tom iki ikizi birbirinden ayıramadı.

These identical twins were separated at birth.

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar

Tom has two sisters who are twins.

Tom'un ikiz olan iki kız kardeşi var.

- I think Tom and John are identical twins.
- I think that Tom and John are identical twins.

Sanırım Tom ve John tek yumurta ikizleri.

It is sometimes difficult to tell twins apart.

Bazen ikizleri ayırmak zordur.

She gave birth to twins a week ago.

O bir hafta önce ikiz doğurdu.

I recalled a newspaper story about those twins.

Şu ikizler hakkındaki gazete makalesini hatırlattım.

I can tell the twins apart, no problem.

İkizleri ayırt edebilirim, sorun değil.

I can finally tell the Jackson twins apart.

Sonunda Jackson'un ikizlerini ayırabiliyorum.

It's impossible to tell the Jackson twins apart.

İkiz Jackson kardeşleri birbirinden ayırt etmek imkânsız.

Most people couldn't tell the Jackson twins apart.

Çoğu insan ikiz Jacksonları birbirinden ayıramadı.

I didn't know Tom and Mary were twins.

Tom ve Mary'nin ikiz olduklarını bilmiyordum.

- Although they are twins, they have few interests in common.
- Though they're twins, they don't have many interests in common.

Onlar, ikiz olmalarına rağmen, çok sayıda ortak ilgileri yok.

As a rule, twins have a lot in common.

Bir kural olarak, ikizlerin ortak çok şeyi var.

He could not perceive any difference between the twins.

İkizler arasında hiçbir fark göremedi.

Although they were twins, they were of opposite personalities.

İkiz olmalarına karşın onların karşıt kişilikleri vardı.

Those twins look like two peas in a pod.

Şu ikizler bezelyedeki iki tane gibi benziyorlar.

The Earth and the Moon are actually like identical twins.

Dünya ve Ay aslında tek yumurta ikizleri gibidir.

Although they are twins, they have few interests in common.

İkiz olmalarına rağmen, onların çok az ortak ilgi alanları var.

We are twins. People often mistake me for my brother.

Biz ikiziz. İnsanlar genellikle beni erkek kardeşimle karıştırıyor.

Even their parents sometimes have trouble telling the twins apart.

Ebeveynlerini bile bazen ikizleri birbirinden ayırma sorunu var.

The twins were finally reunited at the age of 35.

İkizler nihayet 35 yaşındayken yeniden bir araya geldiler.

One of the twins is alive, but the other is dead.

İkizlerden biri hayatta, ancak diğer ölü.

The twins are as alike as two peas in a pod.

İkizler bir zarftaki iki bezelye kadar benzerler.

Body and spirit are twins: God only knows which is which.

Vücut ve ruh ikizdir: Sadece Tanrı hangisinin hangisi olduğunu bilir.

My wife and I can't decide on names for the twins.

Eşim ve ben ikizler için isimler üzerinde karar veremiyoruz.

Though Tom and Mary are twins, they don't look very similar.

Tom ve Mary ikiz olmasına rağmen, onlar çok benzer görünmüyor.

Fadil was the more aggressive and assertive of the two twins.

Fadıl, ikizlerin daha agresif ve kendine güveneniydi.

Researchers study identical twins to solve the "Nature vs. Nurture" debate.

Araştırmacılar, "Doğa-Beslenme" tartışmalarını çözmek için tek yumurta ikizlerini inceliyorlar.

Tom and Mary are twins, but their personalities are quite different.

Tom ve Mary ikizler, ama kişilikleri oldukça farklı.

- The twins were so alike that it was difficult to tell them apart.
- The twins look so alike that it is difficult to tell them apart.

İkizler o kadar benziyorlardı ki birbirinden ayırt etmek zordu.

The Brown twins, both of whom got recently married, held a party.

Brown ikizleri, son zamanlarda her ikisi de evlendi, bir parti düzenledi.

According to a study, big women are more prone to have twins.

Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır.

These identical twins were separated at birth and reunited 35 years later.

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar ve 35 yıl sonra bir araya geldiler.

These identical twins were separated at birth and raised in different families.

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar ve farklı ailelerde yetiştirildiler.

Mary and Tom are twins, but they don't look like each other.

Mary ve Tom ikizler, ama birbirlerine benzemiyorlar.

The twins look so alike that it is difficult to tell them apart.

İkizler o kadar benzer ki onları ayırmak zor.

The prosecution could not prove which of the twins had committed the crime.

Kovuşturma ikizlerden hangisinin suçu işlediğini kanıtlayamadı.

Those twins are identical, not only their faces, but also in their characters.

Bu ikizler özdeş, sadece yüzde değil, aynı zamanda karakterde de.