Translation of "Identical" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Identical" in a sentence and their turkish translations:

They're identical.

Onlar özdeş.

It's identical.

Bu özdeş.

These marks were identical,

Bu işaretler aynıydı,

I delivered identical twins.

- Tek yumurta ikizleri doğurdum.
- Tek yumurta ikizleri dünyaya getirdim.

They wore identical dresses.

Onlar aynı elbiseleri giydiler.

These patterns are identical.

Bu modeller özdeş.

The conditions are identical.

Durumlar özdeş.

They were identical twins.

Onlar tek yumurta ikizleridirler.

These shirts are identical.

Bu gömlekler aynıdır.

Their philosophies are identical.

Onların felsefeleri aynıdır.

They often shared identical characteristics,

genellikle aynı özellikleri paylaştılar,

I have an identical twin.

Benim bir tek yumurta ikizim var.

Everything is identical to something.

Her şey bir şey ile aynıdır.

Tom has an identical twin.

Tom'un bir özdeş ikizi var.

Identical twins have different fingerprints.

Tek yumurta ikizlerinin farklı parmak izleri var.

Your chair is identical to mine.

Senin sandalyen benimki ile tamamen aynı.

I gave birth to identical twins.

Tek yumurta ikizleri doğurdum.

Tom looks almost identical to him.

Tom neredeyse onunla aynı görünüyor.

Tom and I aren't identical twins.

Tom ve ben tek yumurta ikizi değiliz.

Tom might have an identical twin.

Tom bir tek yumurta ikizi olabilir.

Tom and John are identical twins.

Tom ve John tek yumurta ikizleri.

Mary and Kate are identical twins.

Mary ve Kate tek yumurta ikizleridir.

Tom and Mike are identical twins

Tom ve Mike tek yumurta ikizidirler.

Mary and Alice are identical twins.

Mary ve Alice tek yumurta ikizidir.

Sami and Farid are identical twins.

Sami ve Ferit tek yumurta ikizleridir.

Tom and John aren't identical twins.

Tom ve John tek yumurta ikizi değil.

The Earth and Moon have identical isotopes.

Dünya ve Ay, aynı izotopa sahipler.

Creating our isotopically identical Earth and Moon.

bu da izotop özelliğinde olan özdeş Dünya ve Ay'ı oluşturur.

But what we see is pretty identical.

Yine de gördüğümüz şey tamamen aynı.

No two words are identical in meaning.

Hiçbir iki sözcük anlam bakımından aynı değildir.

Your personal computer is identical with mine.

Kişisel bilgisayarın benimki ile aynı.

These identical twins were separated at birth.

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar

Tom looks almost identical to his brother.

Tom erkek kardeşiyle neredeyse aynı görünüyor.

Mary looks almost identical to her sister.

Mary kız kardeşiyle neredeyse aynı görünüyor.

- I think Tom and John are identical twins.
- I think that Tom and John are identical twins.

Sanırım Tom ve John tek yumurta ikizleri.

And they're boiling their water in identical ways.

ve su kaynatma şekilleri tamamen aynı.

Every house in our neighborhood is practically identical.

Mahallemizdeki her ev neredeyse aynıdır.

Sami and his identical twin, Farid, dressed identically.

Sami ve tek yumurta ikizi Ferit, aynı şekilde giyiniyordu.

Women are interchangeable instruments for a constantly identical pleasure.

Kadınlar sürekli aynı zevk için değiştirilebilir enstrümanlardır.

There are no two words with an identical meaning.

Aynı anlamda iki sözcük yoktur.

Into two identical copies fiber by fiber, strand by strand.

iki özdeş adede bölünmesini izleyin.

The Earth and the Moon are actually like identical twins.

Dünya ve Ay aslında tek yumurta ikizleri gibidir.

Researchers study identical twins to solve the "Nature vs. Nurture" debate.

Araştırmacılar, "Doğa-Beslenme" tartışmalarını çözmek için tek yumurta ikizlerini inceliyorlar.

These identical twins were separated at birth and reunited 35 years later.

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar ve 35 yıl sonra bir araya geldiler.

These identical twins were separated at birth and raised in different families.

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar ve farklı ailelerde yetiştirildiler.

Tom has an identical twin brother and few people can tell them apart.

Tom'un bir tek yumurta ikizi var ve az insan onları ayırt edebilir.

Those twins are identical, not only their faces, but also in their characters.

Bu ikizler özdeş, sadece yüzde değil, aynı zamanda karakterde de.

Which was served from a coffee set identical to the one my parents used.

ailemin de kullandığı kahve takımının aynısıyla servis yaptı.

Although the conditions are slightly different, the result of our experiment was identical with Robinson's.

Şartlar hafifçe farklı olmasına rağmen, bizim deneyin sonucu Robinson'unki ile aynı.

Somebody told me that today's test was identical to the one we had last year.

Biri bana bugünkü testin geçen sene aldığımız testle aynı olduğunu söyledi.

I don't know if there is a difference between the two shirts. They are identical for me.

İki gömlek arasında bir fark olup olmadığını bilmiyorum. Onlar benim için aynıdır.

"Tom and Mary are identical twins." "How's that possible? Has one of them undergone sex reassignment surgery?"

- "Tom ve Mary tıpatıp ikizler." "Bu nasıl mümkün olabilir? İçlerinden biri cinsiyet değiştirme ameliyatı mı geçirmiş?"
- "Tom ve Mary tek yumurta ikizi." "Bu nasıl olabilir? Çift sarılı yumurtadan mı çıkmışlar?"

Ignoring the fact that the conditions were slightly different, the results of our experiment were identical with Robinson's.

Şartların biraz farklı olduğunu göz ardı edersek, deneyimizin sonuçları Robinson'ınkiyle aynıydı.