Examples of using "Delivered" in a sentence and their turkish translations:
- Tek yumurta ikizleri doğurdum.
- Tek yumurta ikizleri dünyaya getirdim.
O bir nutuk çekti.
Tom kasideyi teslim etti.
Mesaj teslim edildi mi?
Mektuplar teslim edildi.
Paket dün teslim edildi.
Mektup dağıtılamıyor.
Mektuplar her gün dağıtılır.
Tom korkunç haberi verdi
Paket dün teslim edildi.
Hiç bebek doğurmadım.
Yarın sabah dağıtılacak.
Tom tanıtım konuşmasını yaptı.
Posta pazar günü mü teslim edilir?
Kitapların ne zaman teslim edildi?
Sen yanlış paketi teslim ettin.
- Sami geceleyin pizza götürdü.
- Sami geceleyin pizza teslim etti.
Sami, Leyla'ya haberi verdi.
ve birçok yere ulaştı.
Onlar ne kadar sürede teslim edilebilirler?
Mektuplar ne sıklıkta dağıtılır?
posta her gün dağıtılıyor.
Bu paket dün gece teslim edildi.
Onlar onu kapı kapı dağıttı.
Bu posta yarın teslim edilecek.
Mektuplar burada öğle saatlerinde dağıtılır.
Bu hediyenin teslim edilmesini ister misiniz?
İngilizce bir konferans verdim.
Tom paketini Mary'ye teslim etti.
Üzgünüm. Bunu dün teslim etmeliydim.
Kolombiyalı mahkumlar Amerika'ya teslim edilemez
O, dün çok uzun bir konuşma yaptı.
Posta, günde bir kez dağıtılır.
Tom paketi yetimhaneye teslim etti.
Kitap sana ne zaman teslim edildi?
Araba sana ne zaman teslim edildi?
Sözlük sana ne zaman teslim edildi?
O, koliyi yetimhaneye teslim etti.
Yarın sabah teslim edilecek.
Sami, Leyla'nın annesine bir kart teslim etti.
Bu mesajı, kırık bir kalple,
Mallar ücretsiz teslim edilecek.
Postacı benim için bir paket teslim etti mi?
Kartpostal nihayet 37 yıl sonra teslim edildi.
Bayan, bu güller size gönderiliyor.
Sami'ye bazı kırılgan eşyalar teslim edildi.
Paketleri Tom'un evine zaten teslim ettim.
Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
Yarın öğleye kadar onun bana teslim edilmesini istiyorum.
Özel avukat Robert Mueller son raporunu teslim etti.
Buradan satın alınan ürünler ücretsiz olarak teslim edilecektir.
Annem bir buzdolabı aldı ve onu teslim ettirdi.
Zırhlı kamyon, parayı bankaya para teslim etti.
Bunun bir saat önce teslim edilmesi gerekiyordu.
Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
Sami Fazıl'ın okuduğu cuma hutbesini dinledi.
Onlar savaştan sonra şehri düşmana teslim ettiler.
Hâlâ düğün pastasının dağıtılmasını bekliyoruz.
Satın aldığım sözlük hâlâ bana teslim edilmedi.
Sekreter bu sabah teslim edilen postayı açtı.
Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.
Birkaç saatlik doğum sancısından sonra, güzel sağlıklı bir bebek doğurdu.
Satın aldığım kitap henüz bana teslim edilmedi.
Satın aldığım bilgisayar henüz bana iletilmedi.
Satın aldığım araba henüz bana teslim edilmedi.
Satın aldığım kitaplar henüz bana teslim edilmedi.
Satın aldığım sözlük henüz bana teslim edilmedi.
Satın aldığım şeyler henüz bana teslim edilmedi.
Satın aldığım kitap bu sabah bana teslim edildi.
Satın aldığım araba bana bu sabah teslim edildi.
Satın aldığım kitaplar bu sabah bana teslim edildi.
Satın aldığım sözlük bu sabah bana teslim edildi.
O, konuşmasını yapmadan hemen önce kalabalığa el salladı.
O bir konuşma yaptı.
Günün sonunda bunun Tom'a verilmesini istiyorum.
- Tom ve Mary oğullarına, onu doğurtan doktorun ismini koydular.
- Tom ve Mary oğullarına, onu doğurtan doktorun ismini verdiler.
- Tom ve Meryem oğullarına doğumu gerçekleştiren doktorun adını verdiler.
Fidye karşılığı Tom'u kaçıranlara teslim edilmeden önce çalındı.
Sunumumu yaptıktan sonra oradakilerin her biriyle konuştum
Mesajınız aşağıdaki kişi veya dağıtım listesine iletilemiyor.
Ebeveynler eskiden çocuklarına bebeklerin leylekler tarafından getirildiğini söylerlerdi.
Postane Noel günü kapalı ve posta teslim edilmeyecek.
İnternette satın aldığım kitap henüz bana teslim edilmedi.
Sizce ilaçları teslim etmemizin daha hızlı bir yolu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Bir cevap almadığım için, benim postamın sana teslim edilip edilmediğini merak ediyorum.
Kayıp bir adamın karısı onun nerede olduğu hakkında bilgi almak için halka bir duyuru vermiştir.
Bütün canlılar size yiyecek olacak. Yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum. Yalnız kanlı et yemeyeceksiniz, çünkü kan canı içerir.
Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin yönetiminize verilmiştir.