Examples of using "Trumpet" in a sentence and their turkish translations:
O trompetten nefret ediyorum.
Ben trompet çalıyorum.
- Ted trompet çalmayı sever.
- Ted trompet çalmayı seviyor
- Kendini övme.
- Kendini göklere çıkarma.
Tom trompet çalıyordu.
Tom bir trompetçi.
Kendime bir trompet satın aldım.
Kendime bir trompet aldım.
Trompet çalabilir misin?
Tom bir trompetçi idi.
Ben hem trompet hem de piyano çalarım.
Trompet müzikal bir enstrümandır.
Tom her pazartesi trompet dersleri alır.
Onun Tom'un trompeti olduğundan emin misin?
Tom trompetini okulda unuttu.
Tom trompetini okulda bıraktı.
Tom'un trompet çaldığını bilmiyordum.
Trompet çalmayı deneyecek misiniz?
Okul bandosunda trompet çalıyorum.
Tom çok iyi trompet çalamaz.
Trompet çalmayı öğreniyorum.
Tom'un trompet çalabileceğini sanmıyorum.
Tom'un trompetçi olduğunu bilmiyordum.
Bir trampet gibi düşünebilirsiniz:
Tom tanıdığım tek trompetçidir.
Ne kadar süredir trompet çalıyorsun?
Küçük kız bir trompete üflüyor.
Lise bandosundayken trompet çalardım.
Tom bana senin trompet çalmakta iyi olduğunu söyledi.
Tom trompet çalmayı öğrenmek istiyor.
- Tom trompet çalmayı öğrenmek istedi.
- Tom nasıl trompet çalınacağını öğrenmek istiyordu.
Ben trompet çalabilirdim.
Tom'un trompet çalabileceğini biliyor muydunuz?
Tom trompetini nereden satın aldığını sana söyledi mi?
Tom Mary'nin nasıl trompet çalacağını öğrenmesini istiyor.
Ben sık sık onun trompette melodi çaldığını duydum.
Tom'un borazanını kimin çaldığına dair oldukça iyi bir fikri var.
Tom şu anda lise bandosunda ilk trompetini çalıyor.
Tom trompet çalmayı öğrenmek istemiyor.
Tom trompet çalmayı öğrenmek istemedi.
Tom'un yeni bir trompet almak için yeterli parası yok.
Trompette melodi çalarken onu sık sık dinledim.
Sanırım muhtemelen yeni bir trompet almaya gücüm yeter.
Tom yeni bir trompet almak için yeterli para kazanmaya çalışıyor.
Trompet çalmak için harcadığın zamanın süresi sana kalmıştır.
Tom trompetinde bir yüksek G çalamaz ama bir F çalabilir.
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.