Examples of using "Timetable" in a sentence and their turkish translations:
Bir ders programı var mı?
Tarife yok.
Bir takviminiz var mı?
Zaman çizelgesi revize edilmiştir.
Tarife alabilir miyim?
Tarifeyi görebilir miyim?
Bir otobüs tarifesi alabilir miyim?
Tarifede varış saatine baktım.
Onlar planlanan zaman çizelgesine göre otuz dakika geç kaldılar.
Bir takvimin var mı?
Gözden geçirilmiş zaman çizelgesi bu ayın 5'inde yürürlüğe girecek.