Examples of using "According" in a sentence and their turkish translations:
Sana göre.
Kuran'a göre Karun Tevrat'a göre Korah
İslamiyete göre Allah'ın koyduğu kurallara göre
birçok memeliye göre
Ona göre, evet.
Tom'a göre, Mary intihar etti.
Ona göre, o gelmiyor.
Bazı haber kaynaklarına göre
Bir çok fizik kuramcısına göre
Enstitüsüne göre altıncı sırada.
Kurallara göre hareket et.
Plana göre ilerliyoruz.
Onun fikrine göre, evet.
Onu buna göre yapın.
Her şey plana göre gitti.
Konferans plana göre gitti.
Ona göre, o gelmiyor.
- Dan'a göre, Linda kendini öldürdü.
- Dan'a göre, Linda intihar etti.
Polise göre hiç kimse ölmedi.
Ulusal Suç Kayıtlarına göre,
İslamiyet'e göre ölünün arkasından
Mary'ye göre o gelmiyor.
Benim tavsiyeme göre hareket ettiler.
Ona göre, o dürüsttür.
Tavsiyeme göre hareket eder.
Einsteine göre her şey göreceli.
Ona göre, o gelmeyecek.
Ona göre, o gelmiyor.
Mary'ye göre, Tom gelmiyor.
Polise göre, hiç kimse ölmedi.
Onun hepsi plana göre gitti.
Lütfen numarana göre otur.
Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.
Cümle öneriye göre değiştirildi.
Her şey plana göre gidiyor.
Onu nedene göre düşünüyorum.
Anlamına göre kelimeleri grupla.
Geleneğe göre, Homer kördü.
Ona göre, o gitmiyor.
O, Allah'ın kanunlarına göre yaşıyor.
- Herkes kendi kabiliyetine göre çalıştı.
- Herkes kendi yeteneğine göre çalıştı.
Herkes kendi kapasitesine göre çalıştı.
Yeteneğine göre ödeme yapılacak.
Radyoya göre yarın yağmur yağacak.
Bütün teleskoplar buna göre kendini ölçeklendirir.
Ulusal Suç Kayıt Bürosu'na göre,
Karate uzman sensei Yuji Kitano'ya göre
Dünya Sağlık Örgütü Lancet Komisyonu'na göre,
Şamanizm'e göre doğa çok önemlidir
Şamanizm'e göre ise bir gelenektir
Ona göre bir düzenleme yapıyor
Zamanın kişiye göre varlık göstermesi
Onu kurallar uyarınca cezalandırdık.
Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.
Ona göre o bir korkak.
Trenler vakit çizelgesine göre çalışıyorlar.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
Halk hikayelerine göre kediler dokuz canlıdır.
Ona göre, o gelmiyor.
Ona göre o gelmeyecek.
Gazeteye göre o intihar etti.
Sence neden gittim?
Tom'a göre bir yanlış anlaşılma vardı.
Senin saatine gör saat kaç?
Bana göre bunu yapabiliriz.
- İtalyanlara göre çevirmenler haindirler.
- İtalyanlara göre çevirmenler vatan hainidirler.
Herkese göre ben çıldırıyorum.
- Senin talimatlarına göre yaptım.
- Sizin talimatlarınıza göre yaptım.
Onu senin talimatlarına göre yaptım.
Sebze fiyatları mevsime göre değişiklik gösterir.
Önce her şey plana göre gitti.
Geleneğe göre, Homer görme özürlüydü.
Gelirine göre yaşamalısın.
İlkelerine göre hareket etmelisin.
Onu talimatlarınıza göre yapacağım.
Rapora göre, o yaşıyor.
Onun söylediğine göre o suçlu.
Termometreye göre, otuz derece.
Hava raporuna göre yarın yağmur yağacak.
kimilerine göre yumrukla, kimilerine göre silgi attığı iddia ediliyor
Gazeteye göre bugün yağmur yağacak.
Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
Ona göre yine de ayrımcılığa uğrayacaktım
Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre
İnsan sosyal gelişim teorilerine göre
eğlence ve içki bir aradadır şamanlara göre
İslamiyet'e göre haram olan bu davranış
Konferans plana göre sonuçlandı.
Radyoya göre, yarın kar yağacak.
Mike'a göre, Mac yeni bir araba aldı.
TV'ye göre, yarın yağmur yağacak.
Gazeteye göre, yarın kar yağacak.