Examples of using "Tapping" in a sentence and their turkish translations:
Biri kapıyı çalıyor.
Tom birinin penceresine tıklattığını duydu.
Tom'un müziğe göre ayağını vurduğunu duydum.
Tom gergin bir biçimde parmaklarını masaya vuruyordu.
Tom ayağını vurmadan müzik dinleyemez.
Omzuma vurmaya devam edersen konsantre olamam.
O, Telefon dinlemesinin üstlerinin emirleri ile yürütüldüğü şeklinde ifade verdi.
Yine de bugünlerde hesap makineleri okul sınavlarında özgürce kullanılabilmektedir ve şu anda birçok okulda matematik sınavı sırasında duyulan tek ses çocukların hesap makinelerine hafifçe vurmalarıdır.