Examples of using "Sulfur" in a sentence and their turkish translations:
üç kap sülfür zengini sebzeler
Karaciğerinizin ve böbreklerinizin
Sülfür kibrit yapmak için kullanılır.
Sülfür mavi bir alevle yanar.
Beyniniz ve mitokondrinizin sülfüre ihtiyacı var.
Beyaz lahana ailesi sülfür açısından zengindir.
ve 4 milyon ton sülfür dioksit salındı.
ve sülfür dioksit salınımı 20 milyon ton.
Hidrojen, karbon, azot, fosfor, oksijen, sülfür ve selenyum ametallerdir.
Bizim atmosferimiz nefes almamız için gerekli olan % 21 oksijen, % 78 azot ve % 0,9 argon içermektedir. Diğer % 0.1 ise su buharı, karbon dioksit, neon, metan, kripton, helyum, ksenon, hidrojen, azotlu oksit, karbon monoksit, azot dioksit, kükürt dioksit ve ozondan oluşur.