Examples of using "Straighten" in a sentence and their turkish translations:
Doğru otur.
Ayağa kalk!
Sırtınızı dik tutun.
- Düz dur!
- Dik dur!
Her şeyi açıklığa kavuşturacağız.
Masayı düzeltelim.
Her sabah saçımı düzeltirim.
Ben saçımı her gün düzleştiririm.
Sırtımı düzeltemiyorum.
Kravatını düzelt.
Odayı düzenlemek için sıra benimdi.
Mary saçlarını düzleştirmek için bir ütü kullandı.
Onu düzeltmek için bitkiye bir çubuk bağladım.
İşlerimi düzeltmek yaklaşık bir hafta alacak.
Sağ kolumu geremiyorum.
Tom kendini düzeltmezse hapsi boylayacak.