Examples of using "Speaker" in a sentence and their turkish translations:
O kötü bir konuşmacı.
Spiker genç.
Ne ilham verici bir konuşmacı!
Açıkça konuşur.
O açık konuşan biri.
Motive edici bir konuşmacıyım.
O büyüleyici bir konuşmacı.
Sen iyi bir konuşmacısın.
Onlar spikeri gülerek susturdular.
Spiker orta yaşlıdır.
O hızlı bir konuşucu.
- O iyi bir konuşmacı.
- O iyi bir spiker.
Hoparlöre al.
O mükemmel bir konuşmacıdır.
Tom mükemmel bir konuşmacı.
Tom hızlı bir konuşmacı.
Spiker boğazını temizledi.
- Ben anadil konuşuru değilim.
- Anadil konuşuru değilim.
Sözcü Malezyalı.
Hiç kimse konuşmacının sözünü kesmedi.
Tom iyi bir konuşmacı.
- Tom iyi bir hatip.
- Tom harika bir konuşmacı.
Ben yerli Fransızca konuşmacıyım.
Konuşmacı hızlı bir şekilde konuşabilir.
- Tom motivasyon konuşmacısıdır.
- Tom motivasyon konuşmacısı.
Her konuşmacıya beş dakika ayrıldı.
Hiçbiri konuşanı dinlemiyordu.
Hoparlöre yakın dinledi.
O, doğuştan İngilizce konuşan biridir.
O, iyi bir İngiliz spikerdir.
Burada bir İngiliz konuşmacı var mı?
Spiker kendini duyuramadı.
Burada bir Japon konuşmacı var mı?
Tom'un ana dili Fransızcadır.
Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
Tom akıcı bir fransızca konuşuru.
Kalabalık, konuşmacının etrafında toplandı.
Sen kesinlikle bir anadil konuşanısın.
İyi bir konuşmacı değildi.
Tom Fransızcayı iyi konuşur.
Tom kesinlikle güzel konuşan bir konuşmacı.
Preem Palver ilk konuşmacıdır.
Jones ilk konuşmacı değil.
Ben yerli bir Fransız konuşmacı değilim.
Benim ana dilim Fransızca.
O, doğuştan bir Esperantist.
Tom çok iyi Fransızca konuşur.
Babamın ana dili Fransızcadır ve annemin ana dili İngilizcedir.
Tom çok iyi bir Fransızca konuşmacı değil.
Tom Japoncayı akıcı olarak konuşur.
O, sık sık soruları ile konuşmacını sözünü kesti.
İngilizcesi şakır şakırdır.
Fransızca ana dilidir.
Tom akıcı bir Fransızca konuşmacısı.
Rusçayı anadili olarak konuşur.
Onun ana dili Sırpçadır.
Konuşmacı ara sıra notlarına başvurdu.
Tom ana dili gibi Fransızca konuşur.
İnsanlar spikeri dikkatlice dinledi.
Konuşmacı bazen notlarına başvurdu.
Konuşmacı konuyu çok kısa bir sürede işledi.
O, iyi bir İngilizce konuşucusudur.
Konuşmacı, teoriyi örneklerle açıkladı.
O, iyi bir İspanyolca konuşmacısıdır.
- Kalabalık önünde konuşma konusunda oldum olası kötüyümdür.
- Topluluk içinde konuşma konusunda hiç başarılı olamadım.
Tom böylesine iyi bir Fransızca konuşuru.
En iyi arkadaşım, İrlandaca konuşan biridir.
Konuşmacı konudan uzaklaştı.
Burada ana dili İngilizce olan biri var mı?
Kenji, İngilizceyi iyi konuşur.
Tom Fransızcayı akıcı olarak konuşan biri değildir.
Muhtemelen burada en iyi Fransızca konuşmacıyım.
Muhtemelen buradaki en kötü Fransız konuşmacıyım.
Tom yerli bir Fransız konuşmacı gibi konuşuyor.
Tom yerli bir konuşmacı gibi konuşmuyor.
Sen yerli bir Fransız konuşmacısısın, değil mi?
Buradaki Fransızca konuşan tek kişi Tom.
Bildiğim en iyi Fransızca konuşmacısın.
Fransızcanın bir anadil konuşuru musun?
- Yerli bir Fransız konuşmacısıyla evliyim.
- Ana dili Fransızca olan biriyle evliyim.
- Eşimin ana dili Fransızca.
Ben çok iyi bir Fransızca konuşmacı değilim.
Tom burada en iyi Fransız konuşmacı olduğunu düşünüyor.
Fransızca Tom'un ana dilidir.
Spiker seyircinin öfkesini tahrik etti.
Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
İngilizceyi çok iyi konuşur.
Bay Wright Japoncayı bir Japon gibi konuşur.
Tom Mary'den daha iyi bir Fransızca konuşmacısı.
Spiker seyircilerin sessiz kalmasını rica etti.
Konuşmacıyı ne görebildim ne de duyabildim.
Bir anadil konuşuru ile İngilizce konuşmayı tercih ederim.
Anadil olarak bilen biriyle Almanca konuşmayı tercih ederim.
Kendini akıcı bir Fransızca konuşmacı olarak düşünüyor musun?
Burada en iyi Fransız konuşmacı olabilirsin.
Burada en iyi Fransızca konuşmacı olabilirim.
Tom yerli bir Fransız konuşmacı gibi konuşmuyor.
Ailende en iyi Fransızca konuşmacısı kim?