Translation of "Soup" in Turkish

That's good soup.

O iyi çorba.

I love soup.

Ben çorbayı severim.

I want soup.

Çorba istiyorum.

Stir the soup.

Çorbayı karıştır.

Have some soup.

Biraz çorba iç.

- Thank you for the soup.
- Thanks for the soup.

Çorba için teşekkürler.

This soup is exquisite.

Bu çorba nefis.

Tom stirred the soup.

Tom çorbayı karıştırdı.

Eat your soup, John!

Çorbanı iç, John!

Was the soup tasty?

Çorba lezzetli miydi?

Do you want soup?

Çorba istiyor musun?

This soup is great.

Bu çorba harika.

Let's begin with soup.

Çorba ile başlayalım.

We ate potato soup.

Patates çorbası içtik.

Who cares about soup?

Kim çorbayla ilgileniyor?

This soup is flavorless.

Bu çorba tatsız.

I love lentil soup.

Mercimek çorbasını severim.

The soup is hot.

Çorba sıcak.

Nobody liked the soup.

Kimse çorbayı sevmedi.

We rarely have soup.

Biz nadiren çorba içeriz.

He smells the soup.

O, çorbayı kokluyor.

Don't spill the soup.

Çorbayı dökme.

Eat your soup, please.

Lütfen çorbanı ye.

The soup is thick.

Çorba koyu.

This soup tastes good.

Bu çorbanın tadı iyi.

This soup is salty.

Bu çorba tuzlu.

I stirred the soup.

Çorbayı karıştırdım.

This soup is delicious.

Bu çorba lezzetli.

Don't you want soup?

Çorba istemiyor musun?

This is vegetable soup.

Bu sebze çorbasıdır.

I tasted the soup.

Çorbanın tadına baktım.

This soup is watery.

Bu çorba sulu.

Eat your soup, Tom.

Çorbanı ye, Tom.

The soup was watery.

- Çorba suluydu.
- Çorba fazla suluydu.

Jean eats your soup.

Jean senin çorbanı içiyor.

Jean eats his soup.

Jean onun çorbasını içiyor.

You eat your soup.

Çorbanı içiyorsun.

I eat my soup.

Çorbamı içiyorum.

Tom finished Mary's soup.

Tom Mary'nin çorbasını bitirdi.

Tom is making soup.

Tom çorba yapıyor.

Tom spilled his soup.

Tom çorbasını döktü.

I like tomato soup.

Domates çorbasını severim.

I hate onion soup.

Soğan çorbasından nefret ederim.

- I enjoy eating hot soup.
- I like to eat hot soup.

Sıcak çorba yemeyi severim.

How salty this soup is!

Ne tuzlu çorba!

The soup needs more salt.

Çorbanın daha çok tuza ihtiyacı var.

The soup is too hot.

Çorba çok sıcak.

This soup tastes like fish.

Bu çorbanın balık gibi tadı var.

I enjoy eating hot soup.

Sıcak çorba yemeyi severim.

This soup tastes really great.

Bu çorba gerçekten çok güzel.

This soup is too spicy.

Bu çorba çok baharatlı.

This spoon is for soup.

Bu kaşık çorba içindir.

We began with the soup.

Çorbayla başladık.

He is smelling the soup.

O çorbayı kokluyor.

We ate some turtle soup.

Biz biraz kaplumbağa çorbası yedik.

Do you like wonton soup?

Mantı çorbasını sever misin?

The soup is too salty.

Çorba çok tuzlu.

Do you want some soup?

Biraz çorba ister misin?

I cooked chick pea soup

Nohut çorbası pişirdim.

The soup is very salty.

Çorba çok tuzlu.

I would like chicken soup.

Tavuk çorbasını severim.

The soup is terribly hot.

- Çorba aşırı sıcak.
- Çorba son derece sıcak.

This soup needs more salt.

Bu çorbanın daha fazla tuza ihtiyacı var.

The soup was too hot.

Çorba çok sıcaktı.

The soup needs more garlic.

Çorbanın daha fazla sarımsağa ihtiyacı var.

Does the soup taste good?

Çorbanın tadı güzelmi?

This soup is too salty.

Bu çorba çok tuzlu.

The first course is soup.

Birinci hol çorbadır.

I am in the soup.

- Hapı yuttum.
- Ayvayı yedim.

Add water to the soup.

Çorbaya su ekle.

Tom finished off the soup.

Tom çorbayı bitirdi.

I don't like this soup.

Bu çorbayı sevmiyorum.

I really liked the soup.

Çorbayı gerçekten sevdim.

Your chicken soup is great.

Tavuk çorban harika.

Do you like squash soup?

Kabak çorbasını sever misin?

The soup is not cool.

Çorba soğuk değil.

Wait till the soup warms.

Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.

This soup tastes of wine.

Bu çorbanın şarap tadı var.

The soup tastes of garlic.

Çorbanın sarımsak tadı var.

This soup is really good.

Bu çorba gerçekten iyi.

How does this soup taste?

Bu çorbanın tadı nasıl?

We had some chicken soup.

- Biz biraz tavuk çorbası yedik.
- Biz biraz tavuk çorbası içtik.

Do you like your soup?

Çorbanızı beğeniyor musunuz?

Would you like some soup?

Biraz çorba ister misin?