Examples of using "Stir" in a sentence and their turkish translations:
Çorbayı karıştır.
anlamı güçlü bir hisse kapılmak.
Karışmayacağım.
- Her on beş dakikada bir kez karıştırın.
- On beş dakikada bir karıştırın.
Haber heyecan yaratıyor.
- Boyayı bir çubuk yardımıyla karıştır.
- Boyayı bir çubukla karıştır.
Tom karıştırmadı.
Haber büyük bir heyecan yarattı.
Kaynayıncaya kadar çorbayı karıştırın.
Güveci karıştırmayı unutma.
dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın
O, burada karışıklık çıkarmaya çalışıyor.
Onlar toplumlarda huzursuzluk çıkarmayı amaçlamaktadır.
Ben işleri karıştırmak istemiyorum.
- Eski hatıraları canlandırmak istemiyorum.
- Eski defterleri açmak istemiyorum.
Tom ortalığı karıştırmaya çalışıyor gibi görünüyor.
Pilavı karıştırmazsan onu yakarsın.
Dikkatli ol. Bir arı kovanına çomak sokacaksın.
Pilavı karıştırabileceğim bir kaşığın var mı?
Ortalığı karıştırmaya çalışmıyorum, duyduğumu söylüyorum sadece.
Bu önerinin ne tür bir sorun başlatacağını tahmin etmek mümkün değil. Sonuç kesinlikle görecek bir şey olacak.