Translation of "Someday" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Someday" in a sentence and their turkish translations:

Someday, we'll know.

Bir gün, anlayacağız.

You'll understand someday.

- Bir gün anlayacaksınız.
- Bir gün anlayacaksın.

- We will meet again someday.
- We'll meet again someday.

Bir gün tekrar buluşacağız.

- We will meet again someday.
- We'll meet again someday.
- We'll see each other again someday.

Bir gün tekrar görüşeceğiz.

Someday I'll beat you.

Bir gün seni döverim.

Someday you'll regret this.

Bir gün bundan pişman olursun.

You'll get it someday.

Bir gün onu alırsınız.

I'll visit you someday.

Bir gün seni ziyaret edeceğim.

You'll regret it someday.

Bir gün bundan pişman olacaksın.

You'll be dead someday.

Bir gün öleceksin.

Someday you'll understand everything.

Bir gün her şeyi anlayacaksın.

Maybe someday you'll understand.

Belki bir gün anlayacaksın.

Someday I'll find you.

Bir gün seni bulacağım.

Please do that someday.

Lütfen bunu bir gün yapın.

- I think that'll happen someday.
- I think that that'll happen someday.

Sanırım o bir gün olacak.

- Tom says that someday he'll do that.
- Tom says that he'll do that someday.
- Tom says someday he'll do that.
- Tom says he'll do that someday.

Tom günün birinde onu yapacağını söylüyor.

- I want to do that someday.
- I'd like to do that someday.

- Bunu bir gün yapmak istiyorum.
- Onu günün birinde yapmak istiyorum.

- I want to do that someday.
- I hope to do that someday.

Bunu bir gün yapmak istiyorum.

Making us wonder whether someday

bir gün olup olmadığını merak etmemize neden olan

Someday you'll know the truth!

Bir gün gerçeği bileceksin.

Let's come back here someday.

Bir gün buraya geri gelelim.

You'll forget about me someday.

- Bir gün beni unutacaksınız.
- Bir gün beni unutacaksın.

I might use it someday.

Ben onu bir gün kullanabilirim.

Someday you'll meet someone else.

Bir gün başka biriyle tanışacaksın.

Maybe someday you'll understand that.

Belki bir gün onu anlarsın.

Tom will be famous someday.

Tom bir gün ünlü olacak.

- Tom will be a teacher someday.
- Tom is going to be a teacher someday.

Tom bir gün öğretmen olacak.

- I still plan to do that someday.
- I still plan on doing that someday.

Ben hâlâ onu bir gün yapmayı planlıyorum.

- Tom will be very important someday.
- Tom is going to be very important someday.

Tom bir gün çok önemli olacak.

- Tom will be very influential someday.
- Tom is going to be very influential someday.

Tom bir gün çok etkili olacak.

And could someday encompass the globe.

ve bir gün tüm dünyaya yayılabilir.

Your efforts will bear fruit someday.

Çabalarınız bir gün meyvesini verecektir.

He will be a Washington someday.

Bir gün bir Washington olacak.

I'd like to visit England someday.

Bir gün Londra'yı ziyaret etmek istiyorum.

I will be a doctor someday.

Bir gün doktor olacağım.

Someday my dream will come true.

Bir gün benim rüyam gerçek olacak.

I'd like to go abroad someday.

Bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

I'd like to visit Egypt someday.

Bir gün Mısır'ı ziyaret etmek istiyorum.

I'd like to meet Tom someday.

Bir gün Tom'la tanışmak istiyorum.

You'll thank me for this someday.

Bir gün bunun için bana teşekkür edeceksin.

I wish to visit Egypt someday.

Bir gün Mısır'ı ziyaret etmek istiyorum.

Someday I'll run like the wind.

Bir gün rüzgar gibi koşacağım.

You will learn the truth someday.

Bir gün gerçeği öğreneceksin.

I'd like to visit Boston someday.

Bir gün Boston'ı ziyaret etmek istiyorum.

You'll buy me a drink someday.

Bir gün bana bir içki alacaksın.

I will visit foreign countries someday.

Bir gün yabancı ülkeleri ziyaret edeceğim.

I want to go abroad someday.

Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

We're all going to die someday.

Hepimiz bir gün öleceğiz.

She's going to be famous someday.

O bir gün meşhur olacak.

I want to visit Boston someday.

Bir gün Boston'ı ziyaret etmek istiyorum.

I'd like to go there someday.

Bir gün oraya gitmek istiyorum.

I'd like to meet them someday.

Bir gün onlarla tanışmak istiyorum.

I'd like to meet him someday.

Bir gün onunla tanışmak istiyorum.

I'd like to meet her someday.

Bir gün onunla tanışmak istiyorum.

Even these words will someday disappear.

Hatta bu sözler bir gün ortadan kaybolacaktır.

Someday your dream will come true.

Bir gün hayalin gerçekleşecek.

I'd like to visit Australia someday.

Bir gün Avustralya'yı ziyaret etmek istiyorum.

We'll see each other again someday.

Günün birinde yine karşılaşacağız.

I'll tell you about it someday.

Sana bir gün bundan bahsedeceğim.

Tom hopes to do that someday.

Tom bir gün bunu yapmak istiyor.

You'll be rich and famous someday.

Bir gün zengin ve ünlü olacaksın.

Tom hopes to live there someday.

Tom bir gün orada yaşamayı umuyor.

I hope to live there someday.

Bir gün orada yaşamayı umut ediyorum.

Tom plans to live there someday.

Tom bir gün orada yaşamayı planlıyor.

Tom will be very successful someday.

Tom bir gün çok başarılı olacak.

Someday, I'll need to do that.

Bir gün, bunu yapmam gerekecek.

I'll need to do that someday.

Onu bir gün yapmam gerekecek.

I'll have to do that someday.

- Bunu bir gün yapmam gerekecek.
- Bunu bir gün yapmak zorunda kalacağım.

Tom will probably be famous someday.

Tom muhtemelen bir gün ünlü olacak.

I need to do that someday.

Bunu bir gün yapmalıyım.

I hope to be famous someday.

Bir gün ünlü olmayı umuyorum.

I hope to visit Australia someday.

İlerde Avustralya'yı gezmeyi istiyorum.

- Someday I will buy a cotton candy machine.
- Someday I'll buy a cotton candy machine.

Bir gün bir pamuk şekeri makinesi satın alacağım.

- I swear that I'll tell you everything someday.
- I swear I'll tell you everything someday.

Yemin ederim, bir gün sana her şeyi anlatacağım.

- I hope to someday live in a mansion.
- I hope to live in a mansion someday.

Bir gün bir konakta yaşamayı umuyorum.

"If someday my teachings conflict with science,

"Bir gün benim sözlerimle bilim ters düşerse

Not "someday, maybe, if we're lucky" solutions,

"Şanslıysak belki bir gün" diye bir şey yok.

Her wish is to study abroad someday.

Onun dileği bir gün yurt dışında eğitim görmektir.

I want to go to America someday.

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

I hope we meet again someday soon.

Umarım bir gün yine karşılaşırız.

I'll have everything I want someday soon.

Yakında bir gün istediğim her şeye sahip olacağım.

I'd like to be on TV someday.

Bir gün televizyonda olmak istiyorum.

Someday you should give it a try.

Bazı günler denemelisin.

I'd like to return to Boston someday.

Bir gün Boston'a dönmek istiyorum.

I'd like to live in Boston someday.

Bir gün Boston'da yaşamak istiyorum.

I'd like to go to Boston someday.

Bir gün Boston'a gitmek istiyorum.

I want to go to Africa someday.

Bir gün Afrika'ya gitmek istiyorum.

I'd like to go to London someday.

Bir gün Londra'ya gitmek istiyorum.

Everything you have will have you someday.

Sahip olduğun her şey bir gün seni ele geçirecektir.

Tom is going to be famous someday.

Tom bir gün ünlü olacak.

I'd like to see Tom again someday.

Bir gün Tom'u yine görmek isterim.

I would like to visit France someday.

Ben bir gün Fransa'yı ziyaret etmek isterim.

I'd like to live in Europe someday.

Bir gün Avrupa'da yaşamak istiyorum.