Translation of "Beat" in Turkish

0.034 sec.

Examples of using "Beat" in a sentence and their turkish translations:

Beat it.

Defol.

- Tom beat Mary up.
- Tom beat up Mary.

Tom, Mary'yi dövdü.

Beat the eggs.

Yumurtaları çırpın.

Let's beat Japan!

Haydi Japonya'yı yenelim!

You look beat.

Sen bitkin görünüyorsun.

Beat me up!

Beni yen!

You beat Tom.

Sen Tom'u yendin.

Beat it, kids!

Defolun, çocuklar!

Tom beat me.

Tom beni yendi.

Tom got beat.

Tom yenildi.

We beat them.

Onları yendik.

Now beat it.

Şimdi onu yen.

You beat him.

Sen onu yendin.

I beat you.

Seni yendim.

He beat them.

Onları yendi.

Tom beat them.

Tom onları yendi.

She beat them.

O onları yendi.

Mary beat them.

Mary onları yendi.

They beat them.

- Onları dövdüler.
- Onları yendiler.

Don't beat me!

Beni dövme!

You beat her.

Onu yenersin.

You beat them.

Sen onları yendin.

I beat Tom.

Tom'u yendim.

Sami beat Layla.

- Sami, Leyla'yı yendi.
- Sami, Leyla'yı dövdü.

- I'll beat you.
- I'm going to beat you up.

Seni döveceğim.

- No one can beat you.
- Nobody can beat you.

Kimse seni yenemez.

- He beat me in chess.
- She beat me at chess.

O, beni satrançta yendi.

- My car can beat yours!
- My car can beat yours.

Benim arabam seninkini yenebilir.

Feel your heart beat!

Kalbinizin atışını hissedin!

I'll beat you up!

Seni döverim!

His heart beat slowly.

Onun kalbi yavaş atıyordu.

We can beat her!

Onu yenebiliriz.

Nobody can beat me.

- Kimse beni yenemez.
- Kimse bana dayak atamaz.

Someday I'll beat you.

Bir gün seni döverim.

We can beat them.

Biz onları yenebiliriz.

Can you beat that?

Onu yenebilir misin?

You can't beat me.

Beni dövemezsin.

You won't beat me.

Beni yenmeyeceksin.

Tom won't beat me.

Tom beni dövmeyecek.

He beat his children.

O, çocuklarını dövdü.

Tom's pulse beat faster.

Tom'un nabzı daha hızlı atıyor.

He'll never beat me.

Beni asla yenemeyecek.

He won't beat me.

O beni yenemez.

I finally beat Tom.

Sonunda Tom'u yendim.

Please beat this carpet.

Lütfen bu halıyı dövün.

She beat the enemy.

O, düşmanı yeniyor.

Dan beat Matt bloody.

Dan, Matt'i kanlı bir biçimde dövdü.

Nobody can beat Tom.

Kimse Tom'u yenemez.

I can't beat Tom.

Tom'u alt edemem.

Please beat the eggs.

Lütfen yumurtaları çırpın.

We didn't beat them.

- Onları yenmedik.
- Onları dövmedik.

Tom could beat anybody.

- Tom herhangi birini yenebilir.
- Tom herkesi yenebilir.

Tom can't beat me.

Tom beni yenemez.

Nobody will beat him.

Hiç kimse onu yenmeyecek.

Look who beat you.

Seni kimin yendiğine bak.

I can't beat him.

Ben onu yenemem.

I finally beat her.

Sonunda onu yendim.

I don't beat them.

Ben onları yenmem.

His heart beat rapidly.

Onun kalbi hızlı atıyor.

I can beat you.

Ben sizi yenebilirim.

Please, don't beat me!

Lütfen beni dövme.

Tom beat the dog.

Tom köpeğe vurdu.

Tom beat Mary unconscious.

Tom Mary'yi kendinden geçene kadar dövdü.

They just beat us.

Onlar sadece bizi yendi.

You'll never beat me.

Beni asla yenmeyeceksin.

Who beat you up?

Seni kim dövdü?

I beat my wife.

- Karımı yendim.
- Ben karımı dövdüm.

We beat three teams.

Biz üç takımı yendik.

We got beat today.

Bugün dayak yedik.

Ha! I beat you.

Ha! Seni döverim.

Anyone can beat anyone.

Herhangi biri herhangi birini yenebilir.

Can anyone beat this?

Bunu kimse yenebilir mi?

We beat them twice.

Onları iki kere yendik.

They beat us badly.

Onlar bizi kötü yendi.

Tom beat those odds.

Tom bu ihtimalleri yendi.

Tom beat me again.

Tom beni tekrar yendi.

I got beat twice.

- İki kere vurdum.
- İki kez yenildim.
- İki defa dayak yedim.

Nothing can beat that.

Hiçbir şey onu yenemez.

You can't beat everyone.

Herkesi yenemezsin.

I beat Tom up.

- Tom'u dövdüm.
- Tom'u hırpaladım.
- Tom'u patakladım.
- Tom'a sopa çektim.
- Tom'a dayak attım.

Fadil beat Dania again.

- Fadıl yine Dania'yı yendi.
- Fadıl yine Dania'yı dövdü.

Fadil frequently beat Layla.

- Fadıl sık sık Leyla'yı yendi.
- Fadıl sık sık Leyla'yı dövdü.

I couldn't beat Tom.

Tom'u yenemedim.

Sami frequently beat Layla.

Sami sık sık Leyla'yı dövüyordu.

Tom will beat you.

Tom seni dövecek.

I can beat Tom.

Tom'u yenebilirim.

Did you beat Tom?

- Tom'u yendin mi?
- Tom'u dövdün mü?

Tom beat his children.

- Tom çocuklarını dövdü.
- Tom çocuklarına dayak attı.

Sami beat his wife.

Sami karısını dövdü.

We can beat Tom.

Tom'u yenebiliriz.

- Let's not beat around the bush.
- Let's not beat around the bush!

- Lafı dolandırmayalım.
- Kırk dereden su getirmeyelim.