Examples of using "Shelves" in a sentence and their turkish translations:
Rafları siliyorum.
Bizim raflar boştu.
O, tüm raflarını ayarladı.
- Raflar oldukça çıplaktı.
- Raflar oldukça boştu.
Bu raflar birçok kitabı destekleyemez.
Süpermarket rafları hemen hemen boştu.
Bu raflarda çok kitap yok.
Kitapları raflara yığdı.
Raflarda birçok kitap yoktur.
Bizim IKEA'dan iki Billy rafımız var.
Andrew yatak odasındaki bazı rafları onarıyor.
Süpermarketteki raflar neredeyse bomboştu.
Amazon ve Wal-Mart raflarından kaldırıldı,
Raflardaki bütün kitapları okumadım.
Bu yaz bu üç raftaki her kitabı okumayı planlıyorum.
Daha fazla kitaplar için raflarımda daha fazla yer yok.
Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.