Examples of using "Measured" in a sentence and their turkish translations:
Birini ölçtüm.
Hatalı ölçmüş olmalısın.
Onu ölçtün mü?
Depremler nasıl ölçülür?
O, tüm raflarını ayarladı.
Bunların hepsi ölçülebilir.
Nehrin derinliğini ölçtük.
Yatağın uzunluğunu ölçtü.
Tom panonun boyunu ölçtü.
O, odanın uzunluğunu ölçtü.
Tom yeni perdeler için pencereleri ölçtü.
Şu ana kadar ölçülen en küçük mesafe nedir?
Sıcaklık bir termometreyle ölçülür.
Üstelik kültür mirasları parayla da ölçülmez
ve bu grip aşısına verilen tepkiyi ölçtüler.
Yeni bir takım elbise için ölçümün alınmasını istiyorum.
Bu dünyada her şey para ile ölçülmez.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
Görünüşe göre hayatımız boyunca karşılaştırılıyoruz,
Sonra da gen aktivitesi profillerindeki değişiklikler
İyi bir eğitimin değeri parayla ölçülemez.
İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez.
ilk mavi kadın kotlarını tanıttı; ama bunlar genellikle
The Pudding isimli bir veri websitesi aynı bel boyuna sahip
Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.
Harvard'ın bilim adamları, çocuk sahibi olan veya olmayan 58 bekâr ve evli erkek tükürüğündeki erkek hormon miktarını ölçtü.