Translation of "Roof" in Turkish

- There is a leak in the roof.
- The roof leaks.
- The roof is leaking.
- There's a leak in the roof.

Çatıda bir sızıntı var.

The roof leaks.

Çatı sızdırıyor.

The roof was dripping.

Çatı damlıyordu.

Climb onto the roof.

Çatıya tırman.

The roof is leaking.

Çatı sızdırıyor.

The roof was leaking.

Çatı sızıyordu.

I'm on the roof.

Ben çatının üstündeyim.

Is the roof shingled?

Çatı padavra ile kaplanmış mı?

- There's snow on the roof.
- There is snow on the roof.

Çatıda kar var.

There can be walls without a roof, but no roof without walls.

Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.

Is not just a roof.

sadece bir çatıdan ibaret değildir.

Griselda fell from the roof.

Griselda çatıdan düştü.

Tom is on the roof.

Tom çatıda.

The roof is very low.

Çatı çok alçak.

The roof lets in rain.

Çatı içeriye yağmur sızdırıyor.

We are drilling the roof.

Biz çatıyı deliyoruz.

Get off of my roof.

Çatımdan uzak dur.

Tom jumped off the roof.

Tom çatıdan atladı.

He had his roof damaged.

Onun çatısı zarar gördü.

Tom climbed onto the roof.

Tom çatıya tırmandı.

He jumped off the roof.

O, çatıdan atladı.

Tom fell off the roof.

Tom çatıdan düştü.

Costs were through the roof.

Maliyetler tavan yaptı.

Tom's house has red roof.

Tom'un evinin kırmızı çatısı var.

I fell off the roof.

Ben çatıdan düştüm.

My house has blue roof.

Benim evimin mavi çatısı var.

The roof is on fire.

Çatı yanıyor.

- There is a leak in the roof.
- There's a leak in the roof.

Çatıda bir sızıntı var.

Dylann Roof and the Charleston massacre,

Dylann Roof ve Charleston katliamları,

I cleared the roof of snow.

Çatıdaki karı temizledim.

Rain was pattering on the roof.

Yağmur çatıda patırdıyordu.

That car has a roof rack.

O arabanın port bagajı var.

He cleared the roof of snow.

O, çatının karını temizledi.

Our house's roof is on fire!

Evimizin çatısı yanıyor!

My house doesn't have a roof.

Evimin çatısı yok.

There are holes in the roof.

Çatıda delikler var.

Tom climbed up onto the roof.

Tom çatıya tırmandı.

Tom is still on the roof.

Tom hâlâ çatıda.

She climbed down from the roof.

O, çatıdan indi.

I've been up on the roof.

Çatıdaydım.

The helicopter landed on the roof.

Helikopter çatıya indi.

I'll be up on the roof.

Ben çatıda olacağım.

This house has a red roof.

Bu evin kırmızı bir çatısı var.

I painted the roof light blue.

Ben çatıyı açık maviye boyadım.

Life under Tom's roof was unbearable.

Tom'un çatısı altındaki hayat dayanılmazdı.

This house has a green roof.

Bu evin yeşil bir çatısı var.

This ladder leads to the roof.

Bu merdiven çatıya çıkar.

The cat is on the roof.

Kedi çatının üzerinde duruyor.

We had our roof blown off.

Biz çatımızı uçurduk.

Tom climbed down from the roof.

Tom çatıdan indi.

Tom's house has a solar roof.

Tom'un evinin bir güneş çatısı var.

The roof leaks when it rains.

Yağmur yağınca çatı sızdırıyor.

Tom's house has a green roof.

Tom'un evi yeşil bir çatıya sahiptir.

We need to reinforce the roof.

Çatıyı güçlendirmemiz gerek.

There's a hole in the roof.

Çatıda bir delik var.

The roof is about to collapse.

Çatı çökmek üzere.

Tom had to repaint his roof.

Tom çatısını yeniden boyamak zorundaydı.

Tom must absolutely repair the roof.

Tom çatıyı kesinlikle tamir etmeli.

Tom almost fell off the roof.

Tom neredeyse çatıdan düşüyordu.

I am on the roof now.

Şimdi çatının üstündeyim.

Why were you on the roof?

- Niye çatıdaydın?
- Neden çatıya çıkmıştın?

This building has a green roof.

Bu binanın yeşil bir çatısı var.

- There is a white dove on the roof.
- There's a white dove on the roof.

Çatıda beyaz bir güvercin var.

Fossil fuel prices shot through the roof.

Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu.

The roof was damaged by the storm.

Çatı fırtınadan zarar görmüştü.

The roof is shining in the sun.

Çatı güneşte parlıyordu.

The roof declines at a sharp angle.

Çatı keskin bir açıyla eğimlidir.

I saw the moon above the roof.

Çatının üstünde ay gördüm.

I see a bird on the roof.

Çatıda bir kuş görüyorum.

That's Tom's house with the red roof.

Kırmızı çatısı olan ev Tom'un evidir.

Every time it rains, the roof leaks.

Her yağmur yağdığında çatı sızdırır.

The roof of the house is red.

Evin çatısı kırmızı.

The roof leaks every time it rains.

Her yağmur yağışında çatı sızar.

The two families live under one roof.

İki aile tek bir çatı altında yaşıyor.

I saw a cat on the roof.

Çatıda bir kedi gördüm.

The roof of my house is red.

Evimin çatısı kırmızıdır.

He put a light on the roof.

O, çatıya bir ışık koydu.

The roof of the church needs repairs.

Kilisenin çatısının onarıma ihtiyacı var.

Can you get up to the roof?

Çatıya erişebilir misin?

The roof of our house is leaking.

Evimizin çatısı akıyor.

I burned the roof of my mouth.

Damağımı yaktım.

That bird is still on the roof.

O kuş hâlâ çatıda.

The roof is covered with sheet metal.

Çatı metal levha ile kaplıdır.

Look, there's a cat on the roof.

Bak, çatıda bir kedi var.

Look at that cat on the roof.

Çatıdaki şu kediye bak.

Tom fell off the roof and died.

Tom çatıdan düştü ve öldü.

Tom landed his helicopter on the roof.

Tom helikopterini çatıya indirdi.

He focused his eyes on the roof.

O, gözlerini çatıya odakladı.

The cat is meowing on the roof.

Kedi çatıda miyavlıyor.

How long has your roof been leaking?

Çatın ne kadar süredir sızdırıyor?

The roof leaks in 3 different places.

- Çatı 3 farklı yerden sızdırıyor.
- Çatı 3 farklı yerden akıyor.

The roof of Tom's house is red.

Tom'un evinin çatısı kırmızıdır.

Tom is on the roof, isn't he?

Tom çatıda, değil mi?

Does your house have a red roof?

- Evinizde kırmızı bir çatı mı var?
- Evinizde kırmızı bir çatı var mı?

Look at the cat on the roof.

Çatıdaki kediye bak.

That's his house with the red roof.

Kırmızı çatılı ev onunki.