Translation of "Rolls" in Turkish

Tom bought rolls.

Tom rulo satın aldı.

Do you know why spring rolls are called spring rolls?

- Sigara böreğine neden sigara böreği dendiğini biliyor musun?
- İngilizcede sigara böreğine neden "bahar sarması" dendiğini biliyor musun?

Did you bring rolls?

Sandviç ekmeği getirdin mi?

I'll buy some rolls.

Birkaç sandviç ekmeği alacağım.

Do you like egg rolls?

Yumurta rulolarını sever misiniz?

Could you pass the rolls?

Sandviç ekmeğini uzatır mısın?

You bought rolls, I hope.

Umarım sandviç ekmeği almışsındır.

Sami drove a Rolls Royce.

- Sami bir Rolls Royce kullanıyordu.
- Sami bir Rolls Royce sürüyordu.
- Sami bir Rolls Royce'a biniyordu.

Sami bought a Rolls Royce.

Sami bir Rolls Royce satın aldı.

Rolls, curves, cellulite, all of it.

Kıvrımları, selülitleri, hepsini!

And it's cute and rolls forward, that's it.

Sevimli ve ileri gidiyor, hepsi bu.

He ate chicken, along with salad and rolls.

O salata ve rulo ile birlikte tavuk yedi.

I used to have an old Rolls Royce.

Ben eski bir Rolls Royce'a sahiptim.

But it's as if you had asked Santa for a Rolls-Royce Silver Shadow

ama siz Noel Baba'dan Rolls Royce araba istemişsiniz de

They had to find a way to hide cuts when they changed film rolls.

Film rulolarını değiştirdikleri andaki kesintileri gizlemenin bir yolunu bulmaları gerekiyordu.

It's getting dark early around here. The sun seems to drop like a rock when autumn rolls around.

Buralarda hava erken kararıyor.Sonbahar zamanı geldiğinde güneş bir kaya gibi düşüyor gibi görünüyor.