Examples of using "Puzzle" in a sentence and their turkish translations:
Karmaşık bir konu
O bir bulmaca.
Tom yapbozu tamamladı.
- Bir bulmaca çözüyorum.
- Bir bilmece çözüyorum.
Bilmeceyi çözdüm.
- Tom bulmacayı çözdü.
- Tom yapbozu tamamladı.
yapbozu oluştururken
Bulmacayı çözdüm.
Bulmacayı çözebilir misin?
Tom bulmacayı çözdü.
Tom bulmacayı çözemedi.
Bu bulmacayı çözebilir misin?
Bu yapboz beş yüz parçadır.
Yapbozu çözdüm.
- Tom sonunda bulmacayı çözdü.
- Tom sonunda yapbozu tamamladı.
Bu bulmacayı yeni çözdüm.
Bulmacayı çözdün mü?
O, bilmeceyi kolaylıkla çözdü.
Hiç kimse bulmacayı çözemedi.
Bulmacayı çözmek istiyorum.
Bulmacanın çözümü bu.
Çözülecek bir yapbozum var.
Tom bir çapraz bulmaca çözüyor.
Tom bulmacayı çözmeye çalıştı.
Yapbozu bitirdin mi?
Herkes bulmacayı çözmeye çalıştı.
Henüz bilmeceyi çözmedim.
Bu çapraz bulmacadan bıktım.
Bu bulmacalarda eksik bir parça var.
ve ardından yapbozun içine yerleştiririz.
Bu bulmaca yarına kadar çözülecek.
Bu bulmacayı çözebilir miyim?
Bu bulmaca başımı ağrıtıyor.
Bu bulmacada eksik bir parça var.
Hâlâ bu bulmacayı çözemiyorum.
Bu tuzağa zihinsel uyum yapbozu diyorum
Yapbozun bu kısmını bitiremiyorum.
Bulmacayı çözmeyi zor buldum.
Bu bulmacayı çözmek zaman gerektirmedi.
Son parça bulmacaya yerleştirildi.
Onların her biri bulmacanın bir parçasına sahip.
Bu bir bulmaca mı?
kendi resmimizin bir yapbozunu oluşturuyoruz
Bulmacayı nasıl çözeceğimi bilemiyorum.
Çocuk bulmacayı çözmek için yeterince zekiydi.
Bu bulmacayı daha önce kaç kere yaptın?
O, ona bulmacayı nasıl çözeceğini açıkladı.
Tom bilmeceyi nasıl çözeceğini bulamadı.
ve bu düşünceler adeta bir yapbozun resmi gibi.
bu yapbozu sadece bilincimizle değil,
ve bunun zihinsel uyum yapbozunun bir tuzağı olduğunu bile fark etmezdik.
Tom bir bulmaca çözerken bankta bekliyordu.
Tom bulmaca parçalarını birbirine geçirmek için zorlamaya çalıştı.
Bu yüzden, Sarah yalnızca zekâ ve çekicilikle ilgili yapboz parçalarını
en iyi Mareşalini Hamburg'da tutmasının nedeni
Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.
Tom buraya gelmeden önce bu çapraz bulmacayı bitirmeye çalışıyorum.
Ben bugün eve gitmeden önce bu bilmeceyi çözmek için kararlıyım.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
Yatmadan önce bu bilmeceyi çözmek istiyorum.
Bir bulmacayı birleştirmeye çalışarak zaman harcamayı seviyorum.
Tom bilmeceyi nasıl çözeceğini Mary'ye açıklamaya çalıştı.
Mary ona birkaç ipucu verdikten sonra Tom bilmeceyi çözdü.
Tom ve Mary hafta sonunu bir yazboz üzerinde geçirdi.
Öyleyse gülümseyen bir yüzün yapbozunu yapmaya başlarsak
Bu bilmecenin ipucu yine antik kayaç kayıtlarından geliyor.
Irkçılık benim için bir bilmece olarak kaldı uzun bir zaman.
Kilitli kapıdan nasıl geçtiğin benim için bir bilmece.
Tom bulmacayı çözen tek kişiydi.
inandığımız her türlü şeyin resminin bir yapbozunu yaratıyoruz,
Ben sonuncusu hariç çapraz bulmacada her kelimeyi anladım.
İşe yaramaz bir gösteri çünkü özünde bu bir bulmaca.
Bir yapbozun resmini görünce aklımızda da bir resim oluşur.
zihnimizdeki bu resmi, yapbozu oluşturmak için referans olarak kullanırız.
Hiç kimse bulmacayı çözemedi.
Birazcık daha sabırlı olsaydın yapbozu bitirebilirdin.