Translation of "Primary" in Turkish

In the primary sector.

birincil sektörde.

Who's your primary physician?

Birincil doktorun kim?

Safety is the primary concern.

Güvenlik birincil sorundur.

French is Tom's primary language.

Fransızca Tom'un ana dilidir.

We call them Primary Emotions,

Bunlara Birincil Duygular diyoruz,

Layla was Fadil's primary girlfriend.

Leyla, Fadıl'ın ilk kız arkadaşıydı.

There are three primary colours.

Üç ana renk vardır.

Customer satisfaction is our primary concern.

- Müşteri memnuniyeti öncelikli meselemizdir.
- Önceliğimiz müşteri memnuniyeti.

My primary concern is your safety.

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir.

Tom is a primary school teacher.

- Tom ilkokul öğretmeni.
- Tom ilkokul öğretmenidir.

Some can't even finish primary school.

Bazıları ilkokulu bile bitiremiyor.

The primary victims of all civil wars:

Tüm iç savaşların ilk kurbanları

The cafeteria's primary problem is its quality.

Kafeteryanın temel problemi kalitesidir.

I went to primary school in Boston.

Boston'da ilkokula gittim.

Do you have a primary care doctor?

Aile hekiminiz var mı?

And it's primary method are some psychological techniques,

ve ana yöntemi yüzyıllar boyunca sayısız sihirbaz tarafından geliştirilen

Women are the primary farmers of the world.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

The primary cause of his failure is laziness.

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir.

Honesty is the primary reason for his success.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir.

Love for the family is our primary duty.

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz.

That primary school has a strong soccer team.

O ilkokulun güçlü bir futbol takımı var.

Telescopes have a primary and a secondary mirror.

Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır.

Who do what Atatürk primary school 3-B class

kim ne yapsın Atatürk ilkokul 3-B sınıfı

Electronic news media is our primary source of information.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır.

I need to find a new primary care provider.

Yeni bir birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu bulmalıyım.

We studied Atatürk's life in primary school, in secondary school,

İlkokulda, ortaokulda, lisede ve üniversitede yaklaşık olarak

When I started primary school, I would have a friend

ilkokula başladığım zaman arkadaşım olacak, dostum olacak,

His primary reason for going out was to see Patty.

Onun dışarı çıkmak için ana nedeni Patty'yi görmekti.

What was your primary focus while you were in college?

Üniversitedeyken temel odağın neydi?

Before ending his primary school Ali began to have erection.

Ali daha ilkokulu bitirmeden kamışa su yürümeye başlamıştı.

You are primary school students by the way, don't forget it.

Siz de ilkokul öğrencisisiniz bu arada unutmayın.

And rose to become a headmaster at a local primary school.

ve yerel bir ilkokulda müdürlüğe yükseldi.

Actually, the primary sector exists in a never ending cold war.

Aslında, bu sektör hiç bitmeyen soğuk savaşını yaşıyor.

The primary aim of science is to find truth, new truth.

Bilimin temel amacı gerçeği , yeni gerçeği bulmaktır.

Where to go and what to see were my primary concerns.

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim.

I bought a third-grade math textbook for primary school students

İlkokul üçüncü sınıf matematik ders kitabı satın aldım bir tane kitapçıdan.

In fact, it's the primary place where I pull my comedy from.

Aslında, komedimi ilk başta ortaya çıkardığım yer burası.

I'd like to take you to the first year of primary school.

sizleri de ilkokul birinci sınıfa götürmek istiyorum.

When I was in primary school, I dreamt of becoming a pilot.

Ben ilkokuldayken bir pilot olmayı hayal ederdim.

Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler.

The three primary colors are the basis of all the other colors.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir.

Of course I remember you. We were good friends at primary school!

Tabii ki sizi tanıyorum. İlkokulda iyi arkadaştık!

If there is another primary school class in the world that could do

O sınıfın kısa süre içerisinde yaptıklarını yapabilecek,

You are still – the class is not over – first year primary school students.

Sizler zaten hâlâ – ders bitmedi – ilkokul birinci sınıf öğrencisisiniz.

In other words, if we were involved with those telescopes from primary school,

Yani biz daha ilkokuldan itibaren o teleskoplarla haşır neşir olsak kendimiz gözlemlesek

- The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.
- The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in the United States.

- Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir.
- "İstifçiler" programı, Amerikalılardaki hariçten gazel okuma huyunun ana sebeplerinden biridir.

He is a primary school teacher, so he is used to dealing with children.

O bir ilkokul öğretmeni bu yüzden o çocuklarla ilgilenmeye alışkın.

There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.

Tom has memorised so many kanji that he can read books for primary school children.

Tom ilkokul çocuklarının kitaplarını okuyabilecek kadar çok kanji ezberlemiş.

After fifth grade in primary school I would spend my summer vacations as their apprentice.

İlkokul beşinci sınıftan sonra yaz tatillerinde onların yanında çıraklık yaptım.

Now the same amount of primary energy as they did in the year 2000 while their production

Bu ülkelerin birincil enerji tüketimleri 2000 yılındakiyle aynı olmasına

- This is our main goal.
- This is our main objective.
- This is our primary target.
- That's our main goal.

- Bu bizim ana hedefimizdir.
- Bu bizim ana hedefimiz.

- This problem is too difficult for primary school children to solve.
- This problem is too difficult for elementary school children to solve.
- This problem is too difficult for grade school children to solve.

Bu problem, ilkokul çocuklarının çözmeleri için çok zordur.