Translation of "Pessimistic" in Turkish

0.472 sec.

Examples of using "Pessimistic" in a sentence and their turkish translations:

We're pessimistic.

Biz kötümseriz.

You're pessimistic.

Sen kötümsersin.

I'm pessimistic.

Ben kötümserim.

Everyone feels pessimistic.

Herkes karamsar hissediyor.

I'm not pessimistic.

- Kötümser değilim.
- Karamsar değilim.

Tom is pessimistic.

Tom kötümser.

You're very pessimistic.

Sen çok kötümsersin.

Tom was pessimistic.

Tom kötümserdi.

- Tom said he's pessimistic.
- Tom said that he's pessimistic.

Tom kötümser olduğunu söyledi.

You're pessimistic, aren't you?

- Sen karamsarsın, değil mi?
- Siz karamsarsınız, değil mi?

Tom is very pessimistic.

Tom çok karamsardır.

Tom is quite pessimistic.

- Tom oldukça kötümserdir.
- Tom oldukça karamsardır.

Tom is extremely pessimistic.

Tom son derece karamsar.

Tom never was pessimistic.

Tom asla karamsar değildi.

You're far too pessimistic.

Sen çok çok karamsarsın.

Tom is somewhat pessimistic.

Tom biraz karamsardır.

Don't be so pessimistic.

O kadar kötümser olma.

Tom isn't totally pessimistic.

Tom tamamen kötümser değildir.

I never was pessimistic.

Asla kötümser olmadım.

You're being too pessimistic.

Çok kötümser davranıyorsun.

You're way too pessimistic.

Sen çok fazla kötümsersin.

You're always so pessimistic?

Sen hep bu kadar kötümser misin?

- I think Tom is pessimistic.
- I think that Tom is pessimistic.

- Galiba Tom karamsar.
- Sanırım Tom kötümser.

- I know that Tom is pessimistic.
- I know Tom is pessimistic.

Tom'un kötümser olduğunu biliyorum.

- Tom told me that he's pessimistic.
- Tom told me he's pessimistic.

Tom bana kötümser olduğunu söyledi.

- Tom said Mary wasn't pessimistic.
- Tom said that Mary wasn't pessimistic.

Tom, Mary'nin kötümser olmadığını söyledi.

- Tom said Mary isn't pessimistic.
- Tom said that Mary isn't pessimistic.

Tom, Mary'nin kötümser olmadığını söyledi.

- Tom said Mary was pessimistic.
- Tom said that Mary was pessimistic.

Tom, Mary'nin kötümser olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is pessimistic.
- Tom said that Mary is pessimistic.

Tom Mary'nin kötümser olduğunu söyledi.

Tom is pessimistic, isn't he?

Tom kötümser, değil mi?

Tom is way too pessimistic.

- Tom çok fazla kötümser.
- Tom aşırı kötümser.
- Tom aşırı karamsar.

Tom is far too pessimistic.

Tom çok kötümser.

I'm neither optimistic nor pessimistic.

Ben ne iyimser nede kötümserim.

Why are you so pessimistic?

Neden bu kadar karamsarsın?

Do I sound that pessimistic?

O kadar karamsar mı geliyorum?

Tom is probably still pessimistic.

Tom muhtemelen hâlâ kötümser.

Sometimes I get very pessimistic.

Bazen çok karamsar oluyorum.

Sick people tend to be pessimistic.

Hasta insanlar kötümser olma eğilimindedirler.

Tom is very pessimistic, isn't he?

- Tom çok karamsar, değil mi?
- Tom çok kötümser, değil mi?

How can you be this pessimistic?

Nasıl bu kadar karamsar olabilirsin?

How can you be so pessimistic?

Nasıl bu kadar karamsar olabiliyorsun?

I don't want to sound pessimistic.

Kötümser görünmek istemiyorum.

Tom is likely to be pessimistic.

Tom muhtemelen kötümser olacak.

Why are you always so pessimistic?

Neden her zaman bu kadar kötümsersin?

Why is Tom always so pessimistic?

Tom neden hep bu kadar kötümser?

Tom was pessimistic, but Mary wasn't.

Tom kötümserdi ama Mary değildi.

Tom is somewhat pessimistic, isn't he?

Tom biraz kötümser, değil mi?

He has a tendency to be pessimistic.

Onun kötümser olma eğilimi var.

You're wrong. I'm not pessimistic, but sceptical.

Yanılıyorsun. Ben kötümser değilim ama kuşkucuyum.

Tom isn't as pessimistic as I am.

Tom benim kadar kötümser değil.

He is extremely pessimistic and has no aspirations.

O oldukça karamsar ve hiçbir özlemi yok.

I became a Catholic because I'm extremely pessimistic.

Ben Katolik oldum çünkü son derece kötümserim.

The conclusion I have reached is, unfortunately, a pessimistic one.

Vardığım sonuç, ne yazık ki karamsar.

Predictions of those pessimistic defenders of the “peak oil” theory - the theory

o pesimistik ''zirve petrolü'' teorisi savunucularının tahminlerinin ötesinde. Bu teoriye

Tom didn't seem to be as pessimistic as Mary seemed to be.

Tom, Mary göründüğü kadar kötümser görünmüyordu.

- Tom's a very pessimistic person and always sees the negative side of any situation.
- Tom is a very pessimistic person and always sees the negative side of any situation.

Tom, olaylara daima olumsuz tarafından bakan çok kötümser bir insan.

The optimist looks into a mirror and becomes more optimistic, the pessimist more pessimistic.

Aynaya bakan iyimser kişi daha da iyimser olur ve kötümser kişi daha da kötümser.