Examples of using "Pardon" in a sentence and their turkish translations:
Affedersin!
Affedersiniz.
Üzgünüm? Affedersiniz?
Ne?
Affedersiniz?
- Bayramlık ağzımı açtıracaklar bana.
- Ağzımı bozacağım ama.
Kesintiyi bağışlayın.
Ne?
Affedersin!
Özür dilememi istedi.
Affedersiniz.
Sorduğum için özür dilerim.
Kötü Esperanto'm için üzgünüm.
Bana bir saniye izin verin.
Lafı böldüğüm için özür dilerim.
Affedersiniz, siz kimsiniz?
Affedersiniz?
Senden özür dilemeliyim.
Öyle söylediğim için beni affet.
O affımı rica etti.
Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Ben sizden özür dilemeliyim.
Affedersiniz, ama o benim raketim.
Anlamadım !!
Affedersiniz, o koltuk alınmış mı?
- Affedersiniz. İngilizce konuşur musunuz?
- Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?
- Beceriksizliğimi affedin.
- Sakarlığımı affet.
Affedersiniz, ben onu anlayamadım.
Affedersiniz, bunu tekrarlayabilir misiniz?
Başkan genel af ilan etti.
Affedersiniz, tuvaletiniz nerede?
Pardon az önce ne dedin?
Affedersiniz, burası hangi yerdir.
Pardon, toplantıya geç kalıyorum.
Tom'un affedilmesi vali tarafından onaylandı.
Bana bir dakika izin verir misin, lütfen?
Affedersiniz.
Affedersiniz, Bu yerin isme ne?
Affedersiniz;isminizi tam anlamıyla anlamadım.
Affedersiniz, hala orada olduğunuzu bilmiyordum.
Affedersiniz, bu alanda bir ATM var mı?
Pardon, buralarda bir yerde bir ATM var mı?
- Ne dediniz?
- Ne dedin?
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, iyiliğin için çok teşekkürler.
Tom her ne zaman küfür etse, genellikle "Fransızcamı bağışlayın" diyor.
Affedersiniz fakat ne söylediğinizi tekrarlar mısınız?
Affedersiniz, Downing sokağına buradan nasıl ulaşırım?
Tom onun doğum gününü unuttuğu için onu affetmesini rica etti.
Affedersiniz. Bunun sizin koltuğunuz olduğunu düşünmüyordum.
Affedersiniz, az önce söylediklerinizi tekrarlar mısınız?
Affedersiniz. Buranın sizin koltuğunuz olduğunu bilmiyordum.
Kız arkadaşının doğum gününü unuttuğu için kendisini affetmesini istedi.
Lafa gel! 3 boyutlu köşe var benim sınıfımda çalışmalar için.
Affedersiniz, boş olduğunu düşündüğüm için odaya girdim.
Bana biraz izin verir misiniz?
"Benim için çok özelsin, Leyla." "Lily." "Pardon?" "Arkadaşlarım bana Lily der."
"Affedersiniz, ejderha mağarasının girişi nerede?" "Oraya girmesen daha iyi."
Kayin, "Cezam kaldıramayacağım kadar ağır" diye karşılık verdi.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.
Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum.
- Affedersiniz. İngilizce konuşur musunuz?
- Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.