Translation of "Organized" in Turkish

0.086 sec.

Examples of using "Organized" in a sentence and their turkish translations:

We're organized.

Biz organizeyiz.

You're organized.

Sen organizesin.

I'm organized.

Ben organizeyim.

I wasn't organized.

Tertipli değildim.

Were you organized?

Organize miydin?

Are you organized?

- Düzenli misin?
- Tertipli misin?

Tom is organized.

- Tom organizedir.
- Tom düzenlidir.
- Tom tertiplidir.

Let's get organized.

Organize olalım.

I'm very organized.

Ben çok düzenliyim.

Tom was organized.

Tom düzenliydi.

Who organized that meeting?

O toplantıyı kim düzenledi?

Let's get ourselves organized.

Organize olalım.

I'm not very organized.

Çok tertipli değilim.

I wasn't organized enough.

Yeterince organize değildik.

Tom isn't very organized.

Tom çok düzenli değil.

Tom is very organized.

Tom çok organize.

Tom organized the event.

Tom etkinliği düzenledi.

Who organized the meeting?

Toplantıyı kim düzenledi?

Things are well organized.

İşler iyi organize edilmiş.

You're usually quite organized.

Sen genellikle oldukça düzenlisin.

I'm usually quite organized.

Genellikle oldukça düzenliyimdir.

Sami was quite organized.

- Sami oldukça organizeydi.
- Sami oldukça düzenliydi.

Tom wasn't very organized.

Tom çok tertipli değildi.

Tom was very organized.

Tom çok organize olmuştu.

Tom organized this party.

- Bu partiyi Tom düzenledi.
- Tom bu partiyi düzenledi.

- I think Tom is organized.
- I think that Tom is organized.

Sanırım Tom düzenli.

- You aren't very organized, are you?
- You're not very organized, are you?

Sen çok tertipli değilsin, değil mi?

We should get more organized.

Biz daha organize olmalıyız.

Always keep your workplace organized.

Her zaman iş yerinizi düzenli tutun.

Tom is usually quite organized.

Tom genellikle oldukça düzenli.

Tom seems to be organized.

Tom düzenli görünüyor.

Tom used to be organized.

Tom düzenliydi.

Tom is organized, isn't he?

Tom düzenli, değil mi?

I just organized my closet.

Ben sadece dolabımı düzenledim.

I just organized my desk.

Sadece masamı düzenledim.

We organized a project team.

Biz bir proje ekibi düzenledik.

They organized a state army.

Onlar bir devlet ordusu kurdu.

Rescue parties are being organized.

Kurtarma partileri düzenleniyor.

Tom seemed to be organized.

Tom tertipli görünüyordu.

We organized a huge party.

- Büyük bir parti düzenledik.
- Büyük bir parti organize ettik.

The party was organized by Mac.

Parti Mac tarafından organize edildi.

He organized a summer rock festival.

O, bir yaz rock festivali düzenledi.

Tom organized a neighborhood basketball team.

Tom bir mahalle basketbol takımını organize etti.

Tom is quite organized, isn't he?

- Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom oldukça tertipli, değil mi?

You just need to be organized.

Sadece organize edilmen gerekiyor.

The speaker organized his lecture notes.

Konuşmacı ders notlarını düzenledi.

Tom organized his CDs by artist.

- Tom CD'lerini sanatçılarına göre düzenledi.
- Tom cd'lerini sanatçı adlarına göre dizdi.

We aren't very organized, are we?

Biz çok tertipli değiliz, değil mi?

The books are organized by subject.

Kitaplar konuya göre düzenlenir.

You need to keep things organized.

Eşyaları düzenli tutman gerekiyor.

They organized a traditional bread fair.

Geleneksel ekmek fuarı düzenlediler.

Our boss organized today's clean-up.

Patronumuz bugünkü temizliği organize etti.

Tom needs to get more organized.

Tom'un daha düzenli olması gerekiyor.

Tom isn't very organized, is he?

Tom çok düzenli değil, değil mi?

- Tom is organized.
- Tom is tidy.

- Tom düzenli.
- Tom düzenlidir.

She organized her CDs by artist.

CD'lerini sanatçılarına göre düzenledi.

They organized their CDs by artist.

- Onların CD'leri bir sanatçı tarafından düzenlendi.
- CD'lerini sanatçı adına göre düzenlediler.

Ants have a well-organized society.

Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.

They organized a temporary state government.

Geçici bir eyalet hükümeti kurdular.

Benjamin Harrison's campaign was well-organized.

Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.

You seem to be very organized.

Sen çok düzenli görünüyorsun.

Sami was so smart and organized.

Sami çok akıllı ve düzenliydi.

Tom is likely to be organized.

Tom muhtemelen düzenli olacak.

It looks like Tom is organized.

Tom düzenli gibi görünüyor.

Tom isn't organized, but Mary is.

Tom düzenli değildir ama Mary düzenlidir.

They continued to be organized here again

Burada yine teşkilatlanmaya devam ettiler

We need to get things better organized.

İşleri daha iyi organize etmeliyiz.

I'm a determined, organized, and responsible person.

Ben kararlı, düzenli ve sorumlu bir kişiyim.

I organized a marriage ceremony last month.

Geçen ay bir evlilik töreni organize ettim.

We organized a farewell party for her.

Biz onun için bir veda partisi düzenledik.

Do you really think Tom is organized?

Gerçekten Tom'un organize olduğunu düşünüyor musun?

Tom was the one who organized everything.

Her şeyi organize eden Tom'du.

Tom is the one who organized everything.

Her şeyi organize eden kişi Tom'dur.

I'm the one who organized the party.

Partiyi organize eden kişi benim.

He organized a boycott of the bus service.

Otobüs servisi boykotunu organize etti.

Their house is organized according to Feng Shui.

Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.

How many concerts will be organized this year?

Bu yıl kaç tane konser düzenlenecek?

Are you the one who organized this party?

Bu partiyi düzenleyen kişi sen misin?

This is the student who organized the protest.

Protestoyu düzenleyen öğrenci bu.

Layla organized a get-together with her kids.

Leyla, çocuklarıyla bir buluşma düzenledi.

Aren't you the one who organized this party?

Bu partiyi düzenleyen siz değil misiniz?

Tom was the one who organized the party.

Partiyi düzenleyen Tom'du.

I didn't think Tom would be so organized.

Tom'un bu kadar düzenli olacağını sanmıyordum.

Few things are more dangerous than organized ignorance.

Pek az şey organize olmuş cehaletten daha tehlikelidir.

That organized the most violent attacks you could imagine.

eylemleri düzenleyen sağ kanattan terörist örgütlere yardım etti.

The public's fascination with organized crime is very disturbing.

Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.

The gangsters of the city were organized in gangs.

Kentin gangsterleri çetelerde örgütlendiler.

The party organized by Tom was a huge success.

Tom'un düzenlediği parti büyük bir başarıydı.

Sami was sentenced to six years for organized crime.

Sami organize suç nedeniyle altı yıla mahkûm edildi.

  In fact, a free market is organized in a bottom

Aslında, serbest piyasa aşağıdan yukarıya şekilde

This politician is suspected of having connections to organized crime.

Bu politikacının organize suçlarla bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor.

Wrestling was the most popular organized sport in Ancient Greece.

Güreş, Eski Yunan'da en popüler organize spordu.

The new law should take a bite out of organized crime.

Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.

That’s because they’re organized by a very special number in music...

Sebebi müzikte çok önemli bir yeri olan bir sayıya göre düzenliler...

We currently have 200 well organized sales offices all over Japan.

Şu anda Japonya çapında 200 tane iyi örgütlenmiş satış büromuz var.

My sister is not very organized and forgot to register for the course.

Kız kardeşim çok düzenli değildir ve kurs için kayıt olmayı unuttu.

Bhutan's national sport is archery, and contests are regularly organized in most towns.

Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.

Disciplined and organized, they slowly manage to turn the tide by sheer brute force.

Disiplinli ve iyi organize olmuş durumdalar, yavaşça savaşın çizgisini kaba kuvvetle çevirmek üzereler.