Examples of using "Organized" in a sentence and their turkish translations:
Biz organizeyiz.
Sen organizesin.
Ben organizeyim.
Tertipli değildim.
Organize miydin?
- Düzenli misin?
- Tertipli misin?
- Tom organizedir.
- Tom düzenlidir.
- Tom tertiplidir.
Organize olalım.
Ben çok düzenliyim.
Tom düzenliydi.
O toplantıyı kim düzenledi?
Organize olalım.
Çok tertipli değilim.
Yeterince organize değildik.
Tom çok düzenli değil.
Tom çok organize.
Tom etkinliği düzenledi.
Toplantıyı kim düzenledi?
İşler iyi organize edilmiş.
Sen genellikle oldukça düzenlisin.
Genellikle oldukça düzenliyimdir.
- Sami oldukça organizeydi.
- Sami oldukça düzenliydi.
Tom çok tertipli değildi.
Tom çok organize olmuştu.
- Bu partiyi Tom düzenledi.
- Tom bu partiyi düzenledi.
Sanırım Tom düzenli.
Sen çok tertipli değilsin, değil mi?
Biz daha organize olmalıyız.
Her zaman iş yerinizi düzenli tutun.
Tom genellikle oldukça düzenli.
Tom düzenli görünüyor.
Tom düzenliydi.
Tom düzenli, değil mi?
Ben sadece dolabımı düzenledim.
Sadece masamı düzenledim.
Biz bir proje ekibi düzenledik.
Onlar bir devlet ordusu kurdu.
Kurtarma partileri düzenleniyor.
Tom tertipli görünüyordu.
- Büyük bir parti düzenledik.
- Büyük bir parti organize ettik.
Parti Mac tarafından organize edildi.
O, bir yaz rock festivali düzenledi.
Tom bir mahalle basketbol takımını organize etti.
- Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom oldukça tertipli, değil mi?
Sadece organize edilmen gerekiyor.
Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
- Tom CD'lerini sanatçılarına göre düzenledi.
- Tom cd'lerini sanatçı adlarına göre dizdi.
Biz çok tertipli değiliz, değil mi?
Kitaplar konuya göre düzenlenir.
Eşyaları düzenli tutman gerekiyor.
Geleneksel ekmek fuarı düzenlediler.
Patronumuz bugünkü temizliği organize etti.
Tom'un daha düzenli olması gerekiyor.
Tom çok düzenli değil, değil mi?
- Tom düzenli.
- Tom düzenlidir.
CD'lerini sanatçılarına göre düzenledi.
- Onların CD'leri bir sanatçı tarafından düzenlendi.
- CD'lerini sanatçı adına göre düzenlediler.
Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.
Geçici bir eyalet hükümeti kurdular.
Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.
Sen çok düzenli görünüyorsun.
Sami çok akıllı ve düzenliydi.
Tom muhtemelen düzenli olacak.
Tom düzenli gibi görünüyor.
Tom düzenli değildir ama Mary düzenlidir.
Burada yine teşkilatlanmaya devam ettiler
İşleri daha iyi organize etmeliyiz.
Ben kararlı, düzenli ve sorumlu bir kişiyim.
Geçen ay bir evlilik töreni organize ettim.
Biz onun için bir veda partisi düzenledik.
Gerçekten Tom'un organize olduğunu düşünüyor musun?
Her şeyi organize eden Tom'du.
Her şeyi organize eden kişi Tom'dur.
Partiyi organize eden kişi benim.
Otobüs servisi boykotunu organize etti.
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
Bu yıl kaç tane konser düzenlenecek?
Bu partiyi düzenleyen kişi sen misin?
Protestoyu düzenleyen öğrenci bu.
Leyla, çocuklarıyla bir buluşma düzenledi.
Bu partiyi düzenleyen siz değil misiniz?
Partiyi düzenleyen Tom'du.
Tom'un bu kadar düzenli olacağını sanmıyordum.
Pek az şey organize olmuş cehaletten daha tehlikelidir.
eylemleri düzenleyen sağ kanattan terörist örgütlere yardım etti.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
Kentin gangsterleri çetelerde örgütlendiler.
Tom'un düzenlediği parti büyük bir başarıydı.
Sami organize suç nedeniyle altı yıla mahkûm edildi.
Aslında, serbest piyasa aşağıdan yukarıya şekilde
Bu politikacının organize suçlarla bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor.
Güreş, Eski Yunan'da en popüler organize spordu.
Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.
Sebebi müzikte çok önemli bir yeri olan bir sayıya göre düzenliler...
Şu anda Japonya çapında 200 tane iyi örgütlenmiş satış büromuz var.
Kız kardeşim çok düzenli değildir ve kurs için kayıt olmayı unuttu.
Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.
Disiplinli ve iyi organize olmuş durumdalar, yavaşça savaşın çizgisini kaba kuvvetle çevirmek üzereler.