Examples of using "One's" in a sentence and their turkish translations:
Kimse izlemiyor.
Bu iyi ama o daha iyi.
Hiç kimse hazır değil.
Hiç kimse kumar oynamıyor.
Kimse bakmıyor.
O tamam.
Bu eski.
Bu güzel.
O iyi.
Hiç kimse üzgün değil.
Kimse emin değil.
Hiç kimse şaşkın değil.
Kimse yaralı değil.
Hiç kimse çalışmıyor.
Kimse aç değil.
Kimse ikna olmadı.
Bu benim.
- Kimse bakmıyor.
- Kimse izlemiyor.
Bu tamam.
Bu harika.
Kimse seni suçlamıyor.
Hiç kimse görünürde değil.
- Burada hiç kimse güvende değil.
- Kimse burada güvende değil.
- İçeri hiç kimse giremez.
- Kimse giremez.
Seni kimse yargılayamaz.
Kimse beni izlemiyor.
Hiç kimse onu inkar etmiyor.
- Seni durduran yok.
- Kimse seni durdurmuyor.
- Burada kimse yoktu.
- Burada kimse de yoktu.
- Kimse onu almıyor.
- Kimse kanmıyor buna.
- Kimse yutmuyor bunu.
Bu gerçekten hoş.
Bu senin için.
Kimse o kadar çaresiz değildir.
- Bu hâlâ hayatta.
- Bu hâlâ yaşıyor.
Bu gerçekten komik.
Bu benim için.
O benim favorim.
İşte, bu seninki.
Hiç kimse orada değil.
Bu oldukça güzel.
Bu iyi değil.
Kimsenin suçu yok.
Ben kimsenin kız arkadaşı değilim.
Kimse sorumlu değil.
Bunun daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Hiç kimse onu bulmayacak.
İnsan arkadaşlarına ihanet etmemeli.
Bir insan sözünü tutmalı.
İnsan görevini yapmalı.
Bir insan elinden geleni yapmalı.
Bir insan vazifesini yapmalı.
İyi filmler kişinin ufuklarını genişletirler.
Biri, birinin hatalarından öğrenir.
Hiç kimse geride bırakılmıyor.
Kimsenin hatası değildi.
Esperanto kimsenin malı değildir.
Banyoda kimse yok.
Hiç kimse seninle tartışmıyor.
Bu da çalışmıyor.
- Birinin sözlerini tutması gerekir.
- Biri sözlerini tutmalı.
- İnsan sözlerini tutmalı.
Bu seferlik bizden Tom.
Bu benim odam, Tom.
Yeni olan hangisi?
Bu şirketten olsun.
Bunu okumak zor.
Bu biraz daha zor.
Sıradaki benden.
- Sıradaki senin için.
- Sıradaki sana.
O da benim için.
Bir insan elinden geleni yapmalıdır.
Burada hiç kimseye izin verilmez.
Bu kimsenin hatası değil.
Hiç kimsenin vücudu mükemmel değil.
Bu biri senin için, Tom
Kimse aç değil.
Kimse sana bakmıyor.
Biri kulaklarıyla duyar.
Bir insan beyni ile düşünür.
Bir insan eşine saygı göstermeli.
Biri yeni. Diğeri eski.
İnsan görevlerini yapmalıdır.
Kimse gülümsemiyor.
Birinin ününü sürdürmek zordur.
Bir süredir onları hiç kimse görmedi.
Bir süredir hiç kimse onları görmedi.
Bir süredir hiç kimse onu görmedi.
Bir süredir hiç kimse onu görmedi.
Biri kendi hatalarından öğrenir.
Biri kendi ana dilini sevmeli.
Artık kimse bize ateş etmiyor.
Bu sizinki.
Biri birinin yerini unutmaz.
Hiç kimse evde değil gibi görünüyor.
Hiç kimse Tom'u bulmayacak.
Birinin sınırlarını bilmek önemlidir.
Hiç kimse yalan söylemeni istemiyor.
Kimse birine bir içki satın almıyor.