Translation of "Prepared" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Prepared" in a sentence and their turkish translations:

- Tom seems prepared.
- Tom seemed prepared.

- Tom hazır görünüyor.
- Tom hazırlıklı görünüyor.

- We aren't prepared.
- We're not prepared.

Hazır değiliz.

Be prepared.

- Kendini hazırla!
- Hazırlıklı ol.

I'm prepared.

Ben hazırım.

We're prepared.

- Biz hazırız.
- Hazırız.

You're prepared.

Siz hazırsınız.

No one's prepared.

Hiç kimse hazır değil.

Tom isn't prepared.

Tom hazır değil.

I wasn't prepared.

Hazır değildim.

Is everything prepared?

Her şey hazır mı?

I prepared dinner.

Ben akşam yemeği hazırladım.

Tom is prepared.

Tom hazır.

Tom was prepared.

Tom hazırdı.

Is Tom prepared?

Tom hazır mı?

Are you prepared?

Hazır mısınız?

Were you prepared?

Hazır mıydın?

What've you prepared?

Ne hazırladın?

Tom came prepared.

Tom hazırlanmış geldi.

She prepared lunch.

O öğle yemeği hazırladı.

Tom seemed prepared.

Tom hazırlıklı görünüyordu.

We've prepared well.

Biz iyi hazırlık yaptık.

We'll be prepared.

Biz hazırlanmış olacağız.

I'm really prepared.

Ben gerçekten hazırım.

Tom prepared lunch.

Tom öğle yemeği hazırladı.

Just be prepared.

Sadece hazır ol.

I came prepared.

Hazırlıklı geldim.

I was prepared.

Hazırlandım.

I'm not prepared.

Hazır değilim.

Aren't you prepared?

Hazır değil misin?

Tom wasn't prepared.

Tom hazır değildi.

We're not prepared.

Hazır değiliz.

- I have prepared your bath.
- I've prepared your bath.

Banyonu hazırladım.

- I should've been prepared.
- I should have been prepared.

Ben hazır olmalıydım.

- Tom should've been prepared.
- Tom should have been prepared.

Tom hazırlanmış olmalıydı.

- Tom said he's prepared.
- Tom said that he's prepared.

Tom hazır olduğunu söyledi.

- We have to be prepared.
- We need to be prepared.

Biz hazırlıklı olmalıyız.

- Tom will likely be prepared.
- Tom will probably be prepared.

Tom muhtemelen hazır olacak.

I was hardly prepared.

Zar zor hazırlandım.

He prepared his lessons.

Derslerini hazırladı.

- You're prepared.
- You're ready.

Sen hazırsın.

He is always prepared.

O, her zaman hazırdır.

Tom was never prepared.

Tom hiç hazırlanmamıştı.

I've prepared a list.

Bir liste hazırladım.

We prepared our meals.

Yemeklerimizi hazırladık.

I'm prepared to die.

- Ölmeye hazırım.
- Ölmek için hazırım.

We prepared snacks beforehand.

Biz önceden aperitif hazırladık.

Mother prepared us lunch.

Annem bize öğle yemeği hazırladı.

Tom prepared to leave.

Tom gitmek için hazırlandı.

Be prepared for delays.

Gecikmeler için hazır ol.

Be prepared to leave.

Hareket etmek için hazır ol.

You'd better be prepared.

Hazırlanmış olsan iyi olur.

Be prepared to stop.

Durmak için hazırlıklı ol.

I feel we're prepared.

Hazır olduğumuzu hissediyorum.

Tom is quite prepared.

Tom oldukça hazırlıklı.

Of course, we're prepared.

Tabii ki biz hazırlıklıyız.

My mother prepared breakfast.

Annem kahvaltı hazırladı.

I'm not really prepared.

Ben gerçekten hazır değilim.

We're very well prepared.

Biz çok iyi hazırlanmışız.

Tom is always prepared.

Tom daima hazırlıklıdır.

We're not prepared whatsoever.

Hiçbir şekilde hazır değiliz.

We're prepared and focused.

Hazır ve odaklanmış durumdayız.

I've already prepared that.

Onu zaten hazırladım.

I'm prepared to wait.

Beklemek için hazırım.

I prepared to leave.

Gitmeye hazırlandım.

Tom wasn't very prepared.

Tom çok hazır değildi.

Tom won't be prepared.

Tom hazır olmayacak.

I think you're prepared.

Sanırım hazırsın.

Tom didn't seem prepared.

Tom hazır görünmüyordu.

Sami prepared delicious pastries.

Sami lezzetli hamur işleri hazırladı.

Why aren't you prepared?

Neden hazır değilsin?

- We are prepared for the worst.
- We're prepared for the worst.

Biz en kötüsü için hazırız.

- I am prepared for the worst.
- I'm prepared for the worst.

Ben en kötüsüne hazırım.

- I think Tom is prepared.
- I think that Tom is prepared.

Sanırım Tom hazır.

- I know that Tom is prepared.
- I know Tom is prepared.

Tom'un hazır olduğunu biliyorum.

- Tom won't likely be prepared.
- Tom is likely to be prepared.

Tom muhtemelen hazırlanmış olmayacak.

- Tom said Mary wasn't prepared.
- Tom said that Mary wasn't prepared.

Tom Mary'nin hazır olmadığını söyledi.

- Tom said Mary isn't prepared.
- Tom said that Mary isn't prepared.

Tom Mary'nin hazır olmadığını söyledi.

- Tom said Mary was prepared.
- Tom said that Mary was prepared.

- Tom Mary'nin hazır olduğunu söyledi.
- Tom, Mary'nin hazır olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is prepared.
- Tom said that Mary is prepared.

Tom Mary'nin hazır olduğunu söyledi.

- I suspect Tom is prepared.
- I suspect that Tom is prepared.

Tom'un hazır olduğundan şüpheleniyorum.

- They said they were prepared.
- They said that they were prepared.

Hazırlandıklarını söylediler.

- Are you prepared to take responsibility?
- Are you prepared to assume responsibility?

Sorumluluk almaya hazır mısınız?

- I try to always be prepared.
- I always try to be prepared.

Her zaman hazır olmaya çalışıyorum.

Operation prepared by certain people

belli kişilerce hazırlanan operasyon

Mother prepared lunch for me.

Annem bana öğlen yemeği hazırladı.

We prepared for an attack.

Biz bir saldırı için hazırlandık.

He prepared supper by himself.

O, tek başına akşam yemeğini hazırladı.

My mother prepared our lunch.

Annem öğle yemeğini hazırladı.

We have to be prepared.

Hazırlıklı olmak zorundayız.

You need to be prepared.

Siz hazırlıklı olmalısınız.

I need to be prepared.

Hazırlıklı olmalıyım.

I like to be prepared.

Hazırlıklı olmaktan hoşlanırım.

I wasn't prepared for this.

Ben bunun için hazır değildim.

We weren't prepared for this.

Bunu için hazırlıklı değildik.