Translation of "Of  " in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Of  " in a sentence and their turkish translations:

- Of course.
- Of course!

- Tabii ki!
- Besbelli ki!

Of heart disease, of stroke and of cancer,

kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

Of

Hundreds of thousands of them.

Sayıları yüz binlerce.

- Of course.
- Of course!
- Obviously!

Besbelli ki!

Hundreds of thousands of people were out of work.

Yüz binlerce insan işsiz kaldı.

So it's more of a kind of idea of touch -

dokunma eylemi daha çok fikir düzeyinde kalıyor.

Sami owns hundreds of acres of land south of Cairo.

Sami, Kahire'nin güneyinde yüzlerce dönüm araziye sahiptir.

Each of these galaxies harbors hundreds of billions of stars.

- Bu galaksilerin her biri yüz milyarlarca yıldız barındırıyor.
- Bu galaksilerin her biri yüzlerce milyar yıldız barındırıyor.
- Bu galaksilerin her biri yüzlerce milyar yıldız barındırır.

"The end of summer of 1919

"1919 yazının sonu

Because of the similarity of ideas

Fikirler birbirine yakın olduğu için

Thousands of people died of hunger.

Binlerce insan açlıktan öldü.

Keep out of reach of children.

- Çocukların ulaşamayacağı yerde saklayınız!
- Çocukların ulaşamayacağı yerde muhafaza ediniz!

Out of the mouths of babes.

Büyümüş de küçülmüş.

Think of the girls of India.

Hindistan'ın kızlarını düşün.

I'm proud of all of them.

Onların hepsiyle gurur duyuyorum.

None of the former heads of state improved the standard of living of the French.

Eski devlet başkanlarının hiçbiri Fransızların yaşam standardını iyileştirmedi.

- A jack of all trades is a master of none.
- Jack of all trades is master of none.
- A jack of all trades is master of none.
- Jack of all trades, master of none.

Elinden her iş gelir ama hiçbirinde uzman değildir.

Of Germany, of the United Kingdom, of France and Canada combined.

ve Kanada'nın nüfusları toplamından daha büyük.

When he became Chief of  Staff of the Army of Italy.

1795 yılına kadar resmen göreve

Have you heard of the rage of the Son of Heaven?

Cennetin Oğlunun öfkesini duydun mu?

The language of friendship is not of words but of meanings.

Dostluğun dili kelimeler değil, anlamlardır.

- I'm proud of all of you.
- I'm proud of you all.

Hepinizle gurur duyuyorum.

Of all of us, Tom had the craziest sense of humor.

Hepimiz arasında Tom en çılgın mizah duygusuna sahipti.

Sami withdrew tens of thousands of dollar out of Layla's accounts.

Sami, Leyla'nın hesaplarından on binlerce dolar çekti.

- I'm kind of in the middle of something.
- I'm sort of in the middle of something.

Ben biraz bir şeyin ortasındayım.

In the U.S., freedom of religion is one of the guarantees of the Bill of Rights.

ABD'de din özgürlüğü Haklar Bildirisinin teminatlarından biridir.

Of structural ...

yapısal

Because of

dolayısıyla

Of thing.

açıklamamız gerekir.

Of Gujarat.

başbakanıydı.

Of artists.

Of the

You of

size bir şeyi

Those of

gibi

Of PayPal).

Paypal )

Of course!

Tabii ki!

Of mythological stories in front of us.

çizimlerinin olduğunu göstermekteler.

See, hundreds of thousands of years ago,

Yüzlerce, binlerce yıl önce,

Billions of people rose out of poverty.

Milyarlarca insan yoksulluktan kurtuldu.

And of course the trauma of Brexit.

ve tabii ki Brexit'in travmalarına rağmen 13 üye ülke edindi.

Our freedom of speech, freedom of association,

İfade özgürlüğümüz, örgütlenme özgürlüğümüz,

Of a lack or loss of companionship.

arkadaşlık eksikliği veya kaybında oluşur.

Costing hundreds of millions of dollars each,

büyük bir gemiye

All of us approved of the plan.

Hepimiz planı onayladık.

Get out of here! All of you!

Buradan çıkın! Hepiniz!

Get out of here, all of you!

Hepiniz buradan defolun!

As the sort of pinnacle of improvisation.

doğaçlamanın en üst noktası olarak yaklaşıyorlar.

Don't think of cost. Think of value.

Fiyatını düşünmeyin. Değerini düşünün.

What's the point of all of this?

Tüm bunların anlamı nedir?

- Of course, go ahead.
- Of course, proceed.

Elbette devam et.

Any of them or none of them?

- Herhangi biri mi yoksa hiçbiri mi?
- Herhangi biri mi, hiçbiri mi?

Many of the workers died of hunger.

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.

I caught sight of hundreds of birds.

Yüzlerce kuş gözüme ilişti.

I'm so proud of all of them.

Hepsinden çok gurur duyuyorum.

We kind of ran out of time.

Vaktimiz tükendi.

He was accused of obstruction of justice.

O, adaleti engellemekle suçlanıyordu.

I'm thinking of dropping out of school.

Okulu bırakmayı düşünüyorum.

And give us more of the benefits of the sounds of silence.

ve sessizliğin sesinden daha çok faydalanabilmek için.

The charm of Kyoto consists of the beauty of its old temples.

Kyoto'nun çekiciliği eski tapınaklarının güzelliğinden oluşur.

The Battle of Manzikert changed the course of the history of Anatolia.

Malazgirt Savaşı, Anadolu tarihinin akışını değiştirdi.

Addiction is one of the problems of the youth of our day.

Bağımlılık, günümüz gençlerinin problemlerindendir.

Here is a sample of the work of one of our workmen.

İşte bizim işçilerden birinin işinin bir örneği.

Education is the acquisition of the art of the utilisation of knowledge.

Eğitim, bilgi kullanımı sanatını edinmedir.

Our future will be full of difficulties because of lack of funds.

Sermaye yetersizliği nedeniyle geleceğimiz zorluklarla dolu olacak.

The source of many of our mistakes is a lack of patience.

Hatalarımızın birçoğunun kaynağı sabır eksikliğidir.

- Happy Fourth of July!
- Happy fourth of July!
- Happy 4th of July!

Dört Temmuz kutlu olsun!

- A jack of all trades is a master of none.
- Jack of all trades is master of none.
- A jack of all trades is master of none.

Elinden her iş gelir ama hiçbirinde uzman değildir.

- All storeys of the house are made of wood.
- Each floor of the house is made of wood.

Evin her katı ahşaptan yapılmış.

Some of whom have made millions, if not hundreds of millions of dollars.

bazıları milyonlarca dolar kazanmışlardı.

We're building a puzzle of a picture of just any kind of belief,

inandığımız her türlü şeyin resminin bir yapbozunu yaratıyoruz,

And it's part of one of the oldest written-down forms of literature,

ve yazılı edebiyatın en eski parçalarından biri

- Beer bottles are made of glass.
- Bottles of beer are made of glass.

Bira şişeleri camdan yapılır.

- He is afraid of dogs.
- He's afraid of dogs.
- He's scared of dogs.

O, köpeklerden korkuyor.

- She is afraid of dogs.
- She's scared of dogs.
- She's afraid of dogs.

- O köpeklerden korkuyor.
- Köpeklerden korkar.

- I am afraid of cats.
- I'm afraid of cats.
- I'm scared of cats.

Kedilerden korkarım.

George Washington was one of the founders of the United States of America.

George Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucularından biriydi.

- I'm tired of waiting.
- I'm sick of waiting.
- I was tired of waiting.

Beklemekten bıktım.

- We're out of ammo.
- We're out of ammunition.
- We've run out of ammunition.

Mühimmatımız bitti.

The pyramids of Egypt are one of the seven wonders of the world.

Mısır piramitleri dünyanın yedi harikasından biridir.

- I'm very proud of all of you.
- I'm very proud of you all.

Hepinizle çok gurur duyuyorum.

Indeed, the rate of decline of cardiovascular mortality

Gerçekten de kardiyovasküler ölümlerdeki azalma oranı

Quietly leaning out of aspirations of making partner,

bir ortak bulma hevesinden, haftalık 60 saatlik mesailerden

And worse, resentful of a label of "patriarchy,"

Ve daha fenası, "Ataerkil" yaftasına güceniyorlar

A lot of decades of being a man.

Yıllarca erkek olarak yaşayınca kaçınılmaz oluyor.

It's one of the perks of growing up.

Bu, büyümenin avantajlarından biri.

Little microsensors the size of specs of dust

onlar bilmeden insanların üzerine saçıp

In terms of that critical aspect of wellness.

tam 10 yıl yaşlandırıyor.

In this visualization of one of my simulations,

Simülasyonlarımdan bir tanesinin bu görselleştirmesinde,

Think of leaving them a legacy of justice.

bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz.

Here's an example of a work of art

Örneğin, bana görsel zekâyı hatırlatan

One of the foundational insights of social psychology

Sosyal psikolojinin vakıfsal iç yüzlerinden birisi de

He dreamed of a world of empty wheelchairs.

O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.

At the top of the Shard of Glass.

Shard of Glass binasının üstündeyiz.

And so are hundreds of thousands of artists

benimle birlikte binlerce sanatçı da

Collectively, they created millions of dollars of value,

Birlikte milyonlarca dolarlık değer yarattılar,

At the end of this, millions of bats

bunun sonunda ise milyonlarca yarasa