Examples of using "Cairo" in a sentence and their turkish translations:
Sami, Kahire'ye taşındı.
- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.
Mary Kahire'de yaşıyor.
Fadıl, Kahire'ye taşındı.
Kahire'yi hiç görmedim.
Leyla, Kahire'de yaşıyordu.
Sami, Kahire'den döndü.
Sami, Kahire'ye gitti.
Sami, Leyla'yı Kahire'ye geri getirdi.
Kahire'ye gittiniz mi?
Kral Hüseyin Kahire'ye gitti.
- Fadıl, Kahire'ye geri gitti.
- Fadıl, Kahire'ye geri döndü.
Leyla, Kahire'de yakalandı.
Leyla, Kahire'de Sami'yi ziyaret etti.
Leyla, Mısır'daki Kahire'ye yerleşti.
Leyla, Kahire'nin kuzeyinde yaşıyordu.
Leyla, Kahire'ye geri döndü.
Leyla, Kahire'nin bir yerlisidir.
Leyla tekrar Kahire'ye döndü.
Leyla hala Kahire'de yaşıyor.
Kahire'de bir bina çöktü.
Sami, Kahire'ye geri döndü.
Sami, Kahire’de bulunuyordu.
Sami, Leyla'yı Kahire'ye gömdü.
Sami, Leyla'yı Kahire'ye getirdi.
Sami, Leyla ile Kahire'nin dışında buluştular.
Sami'nin Kahire'de ailesi var.
Sami bir Kahire fotoğrafçısıdır.
- Sami'nin ailesi, Kahire'de yaşıyor.
- Sami'nin anne ve babası, Kahire'de yaşıyor.
Sami Kahire'de deve satar.
Sami'nin Kahire'de tanıdıkları var.
moskova'dan kahire'ye giden bir uçak
Kahire'nin çok sıcak bir iklimi var.
Kahire'ye geri döndü.
- Jamal ve Sarah Kahire'ye geldiler.
- Jamal ve Sarah, Kahire'ye ulaştılar.
Kız kardeşim burada Kahire'de.
Fadıl ve Leyla, Kahire'ye taşındılar.
Fadıl, Kahire'de bir araba çaldı.
Fadıl kaldı ve Kahire'de çalıştı.
Fadıl, Kahire'de bir ev satın aldı.
Leyla geçenlerde Kahire'ye taşındı.
Kahire'de soğuk bir gün.
Leyla, Kahire'ye geri geliyordu.
Kahire'de birkaç arkadaşım var.
- Sami'nin abisi Kahire'de yaşıyordu.
- Sami'nin ağabeyi Kahire'de yaşıyordu.
Sami silahı Kahire'de satın aldı.
Sami ve Leyla Kahire'de büyüdüler.
Sami, mobilyalarını Kahire'ye taşıdı.
Sami, Kahire'ye taşınmak istiyor.
Sami'nin Kahire'de bir evi vardı.
Sami, Toronto'dan Kahire'ye uçtu.
Sami, Kahireli olduğunu söyledi.
Sami mobilyalarını Kahire'ye nakletti.
Sami Mısır, Kahire'ye gidiyor.
Sami çocuklarını Kahire'de yetiştirdi.
Sami, Kahire'de yaşardı.
- Sami Kahire'de kelimeişehadet getirdi.
- Sami Kahire'de İslam'a geçti.
Sami Kahire'de kalmak istedi.
Mennad Kahire'de çalışırdı.
Kahire ya da İskenderiye'ye gittin mi?
Kahire, Afrika'daki en büyük şehirdir.
Fadıl, Kahire'deki liseden mezun oldu.
Fadıl, Leyla'yı görmek için Kahire'ye gitti.
Fadıl, Kahire'ye ilk uçuşunu yaptı.
Leyla dükkan hırsızlığından dolayı Kahire'de tutuklandı.
Leyla, Kahire'ye dönmek için bir tren yakaladı.
Sami, Kahire'nin Donald Trump'ıydı.
Leyla, Kahire'de hayatının tadını çıkarıyordu.
Leyla, Kahire'de Sami'nin adresine sahip değildi.
Sami, Leyla ile buluşmak için araçla Kahire'ye gitti.
Sami ve Leyla, Kahire'de öğle yemeği yediler.
Sami, Kahire'de Leyla ile öğle yemeği yedi.
Sami, Kahire'de yeni bir ev aldı.
Sami, Kahire'de büyülü bir hayat yaşadı.
Sami, Kahire'de lüks bir daireye sahipti.
Sami, Leyla'yı öldürmek için Kahire'ye gitti.
Sami, Kahire'de bir gelecek planlıyordu.
Sami altı saat sonra Kahire'ye indi.
Sami çalışmak için Kahire'ye doğru yola çıktı.
Sami, Leyla'dan Kahire'ye taşınmasını istedi.
Sami'nin ailesi Kahire'de çok saygındı.
Sami, Kahire'de kalmayı seçti.
Sami'nin Kahire'de yeni bir evi vardı.
Sami, Leyla'yı Kahire'ye gömmek istedi.
Sami, tanınmış bir Kahireli plastik cerrahtı.
Sami, Kahire bürosuna atandı.
Sami, Kahire'deki bir dairedeydi.
Sami, Kahire Üniversitesinde öğrenciydi.
Sami, Kahire'deki kadınlarla tanışmak istiyordu.
Sami, Kahire'ye geri dönmeye karar verdi.
- Sami, 1996'da Kahire'de dünyaya geldi.
- Sami, 1996'da Kahire'de doğdu.
Sami anne ve babasıyla birlikte Kahire'de yaşıyordu.
Jamal yeni kız arkadaşı ile Kahire'ye taşındı.
Fadıl yaklaşık dört ay boyunca Kahire'de kaldı.
Fadıl, Kahire'nin sadece 50 mil güneyinde yaşıyordu.
Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.