Examples of using "Notebook" in a sentence and their turkish translations:
Defterin nerede?
O, kimin dizüstü bilgisayarıdır?
Dizüstü bilgisayarını al.
Benim dizüstü bilgisayarım nerede?
Defterim kayboldu.
İşte pembe dizüstü bilgisayarım.
O bir defter çıkardı.
Tom bir defter çıkardı.
Ben bir dizüstü bilgisayar istiyorum.
Bana o defteri uzat.
Bu benim defterim.
- Defterim pembe.
- Benim defterim pembe.
- Benim not defterim pembe.
O bilgisayar kimin?
Benim bir dizüstü bilgisayarım var.
Bana defteri ver.
Defterimi kaybettim.
Bu, Tom'un defteri.
Tom dizüstünü kapattı.
Bu senin bilgisayarın mı?
Bu bir dizüstü bilgisayardır.
Defter mavi miydi?
Bu kimin defteri?
Tom defterini açtı.
Tom defterini kapattı.
Defterimi kaybettim
Defterimi sana ödünç vereceğim.
Bugün dizüstü bilgisayarımı kaybettim.
Ben dizüstü bilgisayarımı çaldırdım.
Tom dizüstünü çıkardı.
Lütfen bana defterinizi gösterin.
Bir defter çıkardı.
Tom Mary'ye dizüstü bilgisayarını verdi.
Tom dizüstü bilgisayarını yerine koydu.
Tom Mary'ye bir defter uzattı.
O, dizüstü bilgisayarı çıkardı.
Bu not defteri iki Hollanda parası.
Tom not defterini kenara koyuyor.
Tom yeni bir dizüstü bilgisayar aldı.
Defterini görebilir miyim?
Bu yeşil bir defter.
- Bu ne defteri?
- Bu defter ne için?
Yine defterimi unuttum.
Defterini çıkardı.
Lütfen dizüstü bilgisayarınızı bana gösterin.
Benim dizüstü bilgisayarı nereye sakladın?
Dizüstü bilgisayarımı nereye koydun?
Tom defterine bir şeyler karalamıştı.
Tom, Mary'ye yeşil defteri uzattı.
- Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.
- Sana bir defter vereceğim.
Benim dizüstü bilgisayar bürodadır.
Not defterinize not ediniz.
Tom dizüstünde bir şey kaydetti.
Bu kelimeleri defterine yaz.
Bu sayfayı defterine geçir.
Tom defterine bir şey yazdı.
John Wilkes Booth bir dizüstü bilgisayar taşıdı.
Tom, dizüstü bilgisayarı ile kendini yelledi.
- Okul defteri, çantanın içinde.
- Dizüstü bilgisayar, çantanın içinde.
Bir dizüstü bilgisayar almak istedim.
Defterimi evde bıraktım.
Tom defterimi nereye sakladı?
Defter senin değil, onundur.
Defterine bir şey yazdı.
O not defterinde önemli notlar vardı.
Defterimi geri getir lütfen!
Tom not defterine bir şey yazdı.
Tom defterine hiçbir şey yazmadı.
Tom dizüstünü kanapenin altına kaydırdı.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
Çalınan onun defteriydi.
Tom defter ve kalemini hazırladı.
Tom bir defter ve bir kalem çıkardı.
Tom defterini ve kalemini çıkardı.
Not defterine not etti.
- Defter masanın üzerinde.
- Defter masanın üstünde.
Tom defterine bir şey not etti.
Bu defteri ne kadar süre ödünç alabilirim?
Adam deftere yazıyor.
Oturdum ve bilgisayarımı açtım.
Yeni bir defter almam gerekiyor.
Defterime hiçbir şey yazmadım.
Tom defterine adını yazdı.
bir kalemle bir deftere yazmak gibi düşünülüyordu,
Benim dizüstü bilgisayarıma adınızı yazar mısınız?
- Düşüncelerini defterine yazdı.
- Düşüncelerini defterine geçirdi.
Deftere adını yazdı.
Tom defterinden bir yaprak yırttı.
Tom çantasından bir defter çıkardı.
Tom cebinden küçük bir defter çıkardı.
Tom dizüstü bilgisayarını çıkardı ve yazmaya başladı.
Tom defterinin sayfalarına göz attı.