Translation of "Disappeared" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Disappeared" in a sentence and their turkish translations:

- She disappeared.
- He disappeared.

O kayboldu.

Others disappeared

diğerleri ise yok oldu

She disappeared.

O kayboldu.

He disappeared.

O kayboldu.

They disappeared.

Onlar kayboldular.

Tom disappeared.

Tom kayboldu.

Someone's dog disappeared.

Birisinin köpeği kayboldu.

The money disappeared.

Para kayboldu.

Tom just disappeared.

Tom gözden kayboldu.

He disappeared again.

O yine kayboldu.

Tom suddenly disappeared.

Tom aniden kayboldu.

It just disappeared.

Sadece kayboldu.

Fadil just disappeared.

Fadıl az önce ortadan kayboldu.

Sami's laptop disappeared.

Sami'nin dizüstü bilgisayarı kayboldu.

Sami's money disappeared.

Sami'nin parası kayboldu.

Sami's glasses disappeared.

Sami'nin gözlükleri kayboldu.

Sami disappeared again.

Sami yine ortadan kayboldu.

My notebook disappeared.

Defterim kayboldu.

100 million trees disappeared

100 milyon ağaç yok oldu

- They vanished.
- They disappeared.

Onlar kayboldu.

Tom disappeared after school.

Tom okuldan sonra gözden kayboldu.

The snow has disappeared.

Kar kayboldu.

All the apples disappeared.

Tüm elmalar kayboldu.

Tom disappeared in 2003.

Tom 2003'te kayboldu.

Tom disappeared last month.

Tom geçen ay ortadan kayboldu.

The cutlery has disappeared.

Çatal bıçak takımı ortadan kayboldu.

The Jacksons just disappeared.

Jacksonlar az önce kayboldu.

Tom disappeared in 2013.

Tom 2013'te gözden kayboldu.

Sami disappeared in 2006.

Sami, 2006'da ortadan kayboldu.

My coffee mug disappeared.

- Kahve kupam kayboldu.
- Kahve bardağım kayboldu.

Sami disappeared from view.

Sami görüşten kayboldu.

Sami's car suddenly disappeared.

Sami'nin arabası birdenbire ortadan kayboldu.

- Sami disappeared.
- Sami vanished.

Sami ortadan kayboldu.

Sami has completely disappeared.

Sami tamamen kayboldu.

That old tradition has disappeared.

O eski gelenek kayboldu.

The train disappeared from view.

Tren gözden kayboldu.

He disappeared from this town.

O, bu şehirde gözden kayboldu.

He disappeared into the crowd.

O, kalabalığın içinde kayboldu.

She disappeared in the dark.

O, karanlıkta kayboldu.

Tom disappeared without a trace.

Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

Tom disappeared into his room.

Tom odasına doğru gözden kayboldu.

Tom disappeared in the crowd.

Tom kalabalıkta kayboldu.

Tom disappeared three days ago.

Tom üç gün önce ortadan kayboldu.

Tom disappeared into the crowd.

Tom kalabalığın içinde kayboldu.

He disappeared without a trace.

İz bırakmadan kayboldu.

He disappeared in the crowd.

Kalabalıkta gözden kayboldu.

Tom disappeared into the jungle.

Tom ormanda kayboldu.

The jewels on display disappeared.

Teşhirdeki mücevherler kayboldu.

Tom seems to have disappeared.

Tom ortadan kaybolmuş görünüyor.

Tom disappeared behind the house.

Tom evin arkasında kayboldu.

Tom disappeared into the night.

Tom gecenin içinde kayboldu.

Tom disappeared into the shadows.

Tom gölgelerin içinde kayboldu.

Tom disappeared into the trees.

Tom ağaçların içinde kayboldu.

Tom disappeared into the tunnel.

Tom tünele girdi.

Tom disappeared into his office.

Tom ofisinde kayboldu.

Tom disappeared into the restaurant.

Tom restorana girdi.

Tom disappeared into the mist.

Tom sis içinde gözden kayboldu.

Tom disappeared into the fog.

Tom sisin içinde kayboldu.

Tom disappeared three months ago.

Tom üç ay önce kayboldu.

He disappeared in an instant.

Bir anda ortadan yok oldu.

Oddly, she had suddenly disappeared.

Garip bir biçimde, o birden kayboldu.

Tom disappeared a year ago.

Tom bir yıl önce kayboldu.

He's disappeared without a trace.

O iz bırakmadan kayboldu.

Tom disappeared into thin air.

Tom kayıplara karıştı.

Tom disappeared three weeks ago.

Tom üç hafta önce kayboldu.

What happened after Tom disappeared?

Tom kaybolduktan sonra ne oldu?

Sami shot Layla then disappeared.

Sami, Leyla'yı vurdu, daha sonra ortadan kayboldu.

Mary disappeared into the kitchen.

Mary mutfağa girdi.

Tom disappeared into the forest.

Tom ormanda kayboldu.

The ship disappeared beyond the horizon.

Gemi ufkun ötesinde kayboldu.

The pickpocket disappeared into the crowd.

Yankesici kalabalıkta kayboldu.

The sun disappeared behind a cloud.

Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.

That newspaper disappeared after six years.

Bu gazete altı yıl sonra ortadan kayboldu.

His son disappeared seven years ago.

Onun oğlu yedi yıl önce kayboldu.

The sun disappeared behind the clouds.

Güneş, bulutların ardında kayboldu.

Tom has disappeared without a trace.

Tom iz bırakmadan kayboldu.

The kite disappeared into the sky.

Uçurtma gökyüzünde gözden kayboldu.

Tom quickly disappeared in the crowd.

Tom hızla kalabalıkta kayboldu.

I have a son who disappeared.

Kaybolan bir oğlum var.

Strange to say, she suddenly disappeared.

Ne tuhaf, o aniden kayboldu.

The ship disappeared without a trace.

Gemi iz bırakmadan kayboldu.

My suitcase disappeared at the airport.

Benim bavullar havaalanında kayboldu.

- It just disappeared.
- It just vanished.

Az önce gözden kayboldu.

He quickly disappeared in the crowd.

O, hızla kalabalıkta kayboldu.

Oh, no! My passport has disappeared.

Oh hayır! Pasaportum kayboldu.

Invaluable jewels disappeared from the museum.

Paha biçilmez mücevherler müzeden kayboldu.

Saddam Hussein had disappeared into hiding.

Saddam Hüseyin kayıplara karışmıştı.

That group of people almost disappeared.

O grup insanlar neredeyse yok oldular.

Tom was thirteen when he disappeared.

Tom kaybolduğunda on üç yaşındaydı.

Layla disappeared on July 3, 2004.

Leyla 3 Temmuz 2004'te kayboldu.

Sami's dog disappeared in the woods.

Sami'nin köpeği ormanda kayboldu.

Tom disappeared on October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013'te ortadan kayboldu.