Examples of using "Nagoya" in a sentence and their turkish translations:
O iş için Nagoya'ya gitti.
Nagoya'dan sonraki durak nedir?
Onlar bir zaman Nagoya'da yaşıyorlardı.
O zaman Nagoya'da yaşıyorlardı.
Nagoya Tokyo ve Osaka arasındadır.
O iş için Nagoya'ya gitti.
Bu sabah Nagoya'ya erken vardım.
Bu tren Nagoya'ya direkt gider.
Nagoya Tokyo ve Osaka arasında yer almaktadır.
Bu otoban Tokyo'yu Nagoya ile bağlar.
Nagoya kalesi ile ünlüdür.
Tomei Otoyolu, Nagoya ile Tokyo'yu bağlar.
Nagoya'da ilköğretim okuluna gittim.
Nogoya Kyoto'nun doğusundadır.
Bir aydan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadım.
Nagoya kalesi ile ünlü bir şehirdir.
Nagoya'daki yaz sıcağına dayanabilir misin?
Nagoya, kalesi ile ünlü bir şehir.
Babam 30 yıl Nagoya'da yaşadı.
Geçen yıl Nagoya'da bir bisiklet yarışı düzenlendi.
Babam otuz yıldır Nagoya'da yaşamaktadır.
Nagoya'dan bahsetmişken... Seto'ya hiç gittin mi?
Nagoya'da üç gün kalmayı düşünüyorum.
Babam 30 yıldır Nagoya'da yaşıyor.
Nagoya'ya bir gecelik gezi yapmayı planlıyorum.
Gazeteler Nagoya'da büyük bir yangın olduğunu söylüyorlar.
Babam on beş yıldan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadı.
Hafta sonları arabayla Nagoya Limanı'na giderlerdi.
26 Eylül 1959'da, Japonya'nın kaydedilen tarihinde en güçlü tayfun Nagoya'yı vurdu.
Onun üç kız kardeşi var; biri Tokyo'da ve diğerleri Nagoya'dadır.
İki çocuğum var, biri Pekin'de diğeri Nagoya'da.
Nagoya çevresinde birinin yolunu bulması çok basittir. Tek yapmanız gereken işaretlere bakmak.
Beşinci sınıfta olan oğlum Shizuoka'dan Nagoya'daki bir ilkokula transfer oldu.
Ben genellikle Nagoya'da sıcak yaz boyunca elbiselerimi günde iki ya da üç kez değiştirmek zorundayım.