Translation of "Mom" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Mom" in a sentence and their turkish translations:

"But Mom!" "Don't 'mom' me."

"Ama anne!" "Bana 'anne' deme."

I call Layla's mom Mom.

Leyla'nın annesine anne diyorum.

Mom! Hurry!

Anne, acele et!

Thanks, Mom.

Teşekkürler anne.

- Mom spread the table.
- Mom set the table.

Annem masayı hazırladı.

Or my mom,

ya da annem,

What happens mom

anne ne olur

Good night, Mom.

İyi geceler, anne.

I'm home, Mom!

Evdeyim, anne!

I'm fine, mom.

Ben iyiyim, anne.

Fuck your mom.

Anneni becer.

I'm Tom's mom.

Ben Tom'un annesiyim.

Happy birthday, Mom.

Doğum günün kutlu olsun, anne.

Mom, when's supper?

Anne, akşam yemeği ne zaman?

Mom, I'm home.

Anne, evdeyim.

Mom bought apples.

Annem elma satın aldı.

- Even my mom knows.
- Even my mom knows it.

Annem bile bilir.

- Mom didn't mention it.
- Mom did not mention it.

Annem ondan bahsetmedi.

My mom is the best mom in the world!

Benim annem dünyanın en iyi annesidir.

- Is your mom at home?
- Is your mom home?

Annen evde mi?

Show it to mom!

Onu anneme göster!

Mom has a fever.

Annemin ateşi var.

Mom is always right.

Annem her zaman haklıdır.

Mom, where's the cat?

Anne, kedi nerede?

Mom, Tom's hitting me!

Anne, Tom bana vuruyor!

Mom, Mary's hitting me!

Anne, Mary bana vuruyor!

I love my mom.

Annemi seviyorum.

Lubomir loves his mom.

Lubomir annesini sever.

I miss my mom.

Annemi özlüyorum.

I'll tell my mom!

Anneme söyleyeceğim!

Your mom is cool.

Senin annen harika.

Your mom is here.

Annen burada.

And your mom also.

Ve senin annen de.

I helped mom cook.

Annemin yemek pişirmesine yardım ettim.

Looks like his mom.

Annesi gibi görünüyor.

People like my mom.

İnsanlar annemi severler.

Does your mom know?

- Annen biliyor mu?
- Anneniz biliyor mu?

Even my mom knows.

Annem bile bilir.

My mom is overprotective.

Benim annem aşırı korumacıdır.

You're not my mom.

Benim annem değilsin.

Don't tell my mom.

Anneme söyleme.

I'm a single mom.

Ben tek bir anneyim.

I want my mom.

Annemi istiyorum.

Mom! Hector's bugging me!

Anne! Hector benim canımı sıkıyor!

My mom is worried.

Annem endişelidir.

Is your mom here?

Annen burada mı?

My mom will babysit.

Annem bebek bakıcılığı yapacak.

My mom passed away.

Annem vefat etti.

Mom, he's kicking me!

- Anne, o bana tekme atıyor!
- Anne, o beni tekmeliyor!

Sami trusted his mom.

Sami annesine güveniyordu.

Sami called Layla's mom.

Sami, Leyla'nın annesini aradı.

Sami called my mom.

Sami annemi aradı.

His mom was Algerian.

Annesi Cezayirli idi.

- Mom bought a puppy for us.
- Mom bought us a puppy.

- Annem bizim için bir köpek yavrusu satın aldı.
- Annem bize bir köpek yavrusu aldı.

The mom was doing great,

Anne çok iyi gidiyordu,

You love your choosy mom.

Kılı kırk yaran annenizi seviyorsunuz.

Dad looked at Mom shyly.

Baba, anneye utangaç bir şekilde baktı.

"Be quiet Mie," said Mom.

Anne sessiz ol Mie dedi.

Mary helps her mom cook.

Mary annesinin yemek pişirmesine yardım eder.

Mom made lunch for us.

Annem bizim için öğle yemeği yaptı.

My mom will kill me.

Annem bana çok kızacak.

Alright, mom, I get it!

Tamam, anne, bunu anlıyorum!

- Good night, Mom.
- Goodnight, Mother.

İyi geceler, anne.

I'm sorry about your mom.

Annen hakkında üzgünüm.

My mom has psychic powers.

Annemin psişik güçleri vardır.

Mom and dad came home.

Anne ve baba eve döndü.

My mom says I'm pretty.

Annem benim güzel olduğumu söylüyor.

My mom says I'm smart.

Annem benim akıllı olduğumu söyler.

Tom's mom caught the flu.

Tom'un annesi gribe yakalandı.

Mary is a soccer mom.

- Meryem klasik bir orta sınıf Amerikan annesi.
- Mary saçını süpürge eden bir anne.

That's what my mom said.

Annemin söylediği bu.

Mom doesn't like to exercise.

Annem egzersiz yapmaktan hoşlanmaz.

Mom, hurry up! Everyone's waiting.

Anne, acele et! Herkes bekliyor.

Mom is going to town.

Annemiz kasabaya gidiyor.

Where are you going, Mom?

Nereye gidiyorsun anne?

When is Mom coming home?

Annem eve ne zaman geliyor?

Mom is older than Dad.

- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.

My mom was a schoolteacher.

Annem bir öğretmendi.

Mom! Stop! You're embarrassing me.

Anne! Dur! Beni utandırıyorsun.

Mom, please listen to me.

Anne, lütfen beni dinle.

Mom, look what I found.

Anne, bak ne buldum.

Mom, I didn't do it.

Anne bunu yapmadım.

Mom, Tom ate my cookie.

Anne, Tom benim kurabiyemi yedi.

I told my mom everything.

Anneme her şeyi söyledim.

Be nice to your mom.

Annene karşı iyi davran.

Mom went to the supermarket.

Annem süpermarkete gitti.

I think my mom knows.

Sanırım annem biliyor.

My mom was very worried.

Annem çok endişeli.

Mom, Tom keeps pushing me.

Anne, Tom beni itmeye devam ediyor.