Translation of "Fine" in Turkish

- That's fine.
- That's fine!

Güzel!

Fine feathers make fine birds.

- Ye kürküm ye.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.

- They're fine.
- They're doing fine.

Onlar iyi.

- We're fine.
- We are fine.

Biz iyiyiz.

- Everything is fine.
- Everything's fine.

- Her şey yolunda.
- Her şey iyi.

- You look fine.
- You look fine!

İyi görünüyorsun.

- I'm fine, thanks.
- I'm fine, thanks!

İyiyim, teşekkürler!

- You'll be fine!
- You'll be fine.

İyi olacaksın.

We're fine.

Biz iyiyiz.

It's fine.

Bu iyi.

Fine. Where?

Tamam. Nereye?

You're fine.

Sen iyisin.

Fine, thanks.

Tamam, teşekkürler.

- Wonderful!
- Fine!

Harika!

- The baby's fine.
- The baby is fine.

Bebek iyi.

- It is fine today.
- It's fine today.

Bugün hava güzel.

- I'm fine too.
- I am also fine.

Ben de iyiyim.

- I'm fine, thank you.
- I am fine, thank you.
- I'm fine, thank you!

İyiyim, teşekkür ederim.

- I'm feeling fine now.
- I feel fine now.

Şimdi iyi hissediyorum.

But that's fine.

Ama sorun değil.

I feel fine.

Ben iyiyim.

Fine. And you?

İyiyim. Ya sen?

Everybody is fine.

Herkes iyi.

I'm fine too.

Ben de iyiyim.

They'll be fine.

Onlar iyi olacak.

We're both fine.

İkimiz de iyiyiz.

What fine houses!

Ne güzel evler!

It's fine now.

O şimdi iyi.

I'm fine, mom.

Ben iyiyim, anne.

They're doing fine.

Onlar iyiler.

I'm fine now.

Şimdi iyiyim.

Tom isn't fine.

Tom iyi değildir.

Thanks, I'm fine.

Teşekkürler, iyiyim.

It works fine.

O iyi çalışır.

Everything worked fine.

Her şey iyi çalıştı.

I was fine.

Ben iyiydim.

It'll work fine.

O iyi çalışacak.

It's going fine.

İyi gidiyor.

Everything was fine.

Her şey iyiydi.

You're both fine.

İkiniz de iyisiniz.

This is fine.

Bu iyi.

Tom looks fine.

Tom iyi görünüyor.

We're fine here.

Biz burada iyiyiz.

We did fine.

İyi yaptık.

They seem fine.

Onlar iyi görünüyorlar.

They're all fine.

Onların hepsi iyi.

They're both fine.

Her ikisi de iyi.

Everything seems fine.

Her şey iyi görünüyor.

I'm feeling fine.

İyi hissediyorum.

It looks fine.

İyi görünüyor.

It went fine.

Bu iyi gitti.

It'll be fine.

İyi olacak.

It's totally fine.

Bu tamamen iyi.

That'll be fine.

Bu iyi olacak.

That's just fine.

Bu sadece iyi.

The baby's fine.

Bebek iyi.

Things are fine.

İşler iyi.

Tomorrow is fine.

Yarın iyi.

You seem fine.

İyi görünüyorsun.

Tom felt fine.

Tom iyi hissetti.

I'm perfectly fine.

Ben tamamen iyiyim.

Everyone was fine.

Herkes iyiydi.

Suits me fine.

Bana gayet iyi uyuyor.

We're fine today.

Bugün iyiyiz.

You're just fine.

Sen tam iyisin.

I'm absolutely fine.

Ben kesinlikle iyiyim.

We're fine now.

Biz şimdi iyiyiz.

I felt fine.

Kendimi iyi hissettim.

I slept fine.

Ben iyi uyudum.

I'm doing fine.

Ben iyiyim.

Yes, I'm fine.

Evet, iyiyim.

We're doing fine.

Biz iyiyiz.

You'll do fine.

İyi olacaksın.

I'm fine, thanks!

İyiyim, teşekkürler!

- It will be fine tomorrow.
- It'll be fine tomorrow.

Yarın hava güzel olacak.

- I am fine, and you?
- I'm fine, and you?

- Ben iyiyim. Ya sen?
- Ben iyiyim, ya sen?

- I'm sure Tom is fine.
- I'm sure Tom's fine.

Tom'un iyi olduğundan eminim.

- I'm fine, thank you.
- I am fine, thank you.

İyiyim, teşekkür ederim.

- Your hair looks fine.
- Your hair looks just fine.

Saçın güzel görünüyor.

- Tom said he's fine.
- Tom said that he's fine.

Tom iyi olduğunu söyledi.

- Tell Tom everything's fine.
- Tell Tom that everything's fine.

Tom'a her şeyin yolunda olduğunu söyle.

- They say that they're fine.
- They say they're fine.

İyi olduklarını söylüyorlar.

- I'm fine. How about you?
- I am fine, and you?

Ben iyiyim. Ya sen?

- The weather is fine today!
- The weather is fine today.

Bugün hava güzel!

- I'm fine, thanks for asking.
- I'm fine, thanks for asking!

İyiyim, sorduğun için teşekkürler!

- My toe is fine now.
- My finger is fine now.

Parmağım şu anda iyi.

- I'm fine, thank you.
- I am fine, thank you.
- I'm doing well, thank you.
- I'm fine, thanks.

İyiyim, teşekkür ederim.

Or don't, that's fine.

Ya da düşünmeyin, fark etmez.

It's a fine line.

Arada çok ince bir çizgi var.

Everything else is fine.

Geri kalan her şey iyi.

What a fine view!

Ne güzel bir manzara!

I feel just fine.

Ben tam iyi hissediyorum.

Effort produces fine results.

Çaba güzel sonuçlar üretir.