Translation of "Created" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Created" in a sentence and their turkish translations:

- Labor created man.
- Labour created man.

Emek, insanı yarattı.

- God created the world.
- Allah created the world.

- Allah dünyayı yarattı.
- Tanrı dünyayı yarattı.

God created mankind.

Allah insanı yarattı.

Tom created this.

Tom bunu yarattı.

God created you.

Sizi Allah yarattı.

God created man.

Tanrı insanı yarattı.

I created this.

Bunu ben yarattım.

Who created you?

Seni kim yarattı?

Who created Tatoeba?

Tatoeba'yı kim oluşturdu?

- God created the world.
- God made the universe.
- God created the universe.
- Allah created the world.

- Allah dünyayı yarattı.
- Tanrı dünyayı yarattı.

We created this zub

bu zübüğü biz yarattık

They created a government.

Onlar yeni bir hükümet oluşturdular.

Dick created that group.

O grubu Dick kurdu.

Dr Zamenhof created Esperanto.

Dr. Zamenhof Esperantoyu yarattı.

This condition created trouble.

Bu durum sorun yarattı.

They created the unemployment.

İşsizliği onlar yarattı.

Who created the universe?

- Kâinatı kim yarattı?
- Evreni kim yarattı?

We're all created equal.

Biz hepimiz eşit yaratılırız.

God created the devil.

Tanrı şeytanı yarattı.

Sami created this video.

- Sami bu videoyu oluşturdu.
- Sami bu videoyu yarattı.

Sami created an alias.

Sami bir takma ad yarattı.

Sami created many problems.

Sami pek çok problem yarattı.

They're still created by people,

Hâlâ insanlar tarafından yaratılıyorlar

We've created narrow job definitions

Kasiyer, kredi memuru veya taksi şoförü gibi

Again created breaks in itself

yine kendi içerisinde kırılmalar oluşturdu

All men are created equal.

- Bütün insanlar eşit yaratılırlar.
- Bütün insanlar eşit yaratıldılar.

Franklin created an ecological stove.

Franklin ekolojik bir soba yarattı.

This was created by Tom.

Bu, Tom tarafından yaratıldı.

How was the universe created?

Kâinat nasıl yaratıldı?

Shakespeare created many famous characters.

Shakespeare bir sürü ünlü karakterler yarattı.

It created an unsafe environment.

Bu güvensiz bir ortam yarattı.

Thousands of jobs were created.

- Binlerce iş yaratılmıştır.
- Binlerce iş yaratıldı.

We created our own problems.

Kendi sorunlarımızı yarattık.

Layla created a fantasy world.

- Leyla bir fantezi dünyası yarattı.
- Leyla bir hayal dünyası yarattı.

All humans are created equal.

Bütün insanlar eşit yaratılırlar.

You've created a hostile environment.

Düşmanca bir çevre yarattın.

Who created this oil painting?

Bu yağlı boyayı kim yarattı?

And God created man to his own image: to the image of God he created him: male and female he created them.

Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.

So we created our first collaboration,

İlk işbirliğimizi yapmıştık

And 1.3 million new jobs created.

ve 1,3 milyon yeni iş onların sayesinde var.

And created the continents of today

ve bu günkü kıtaları oluşturdu

South Korean economic model was created.  

ekonomik modeli bu dönemde oluşturuldu.

The movie created a great sensation.

Film büyük bir heyecan yarattı.

Not all men are created equal.

Bütün insanlar eşit yaratılmaz.

His words created an awkward situation.

Sözleri tuhaf bir durum yarattı.

That group was created by Dick.

O grup Dick tarafından kuruldu.

created by objects entering our atmosphere.

atmosferimize giren nesneler tarafından yaratılmıştır.

We were created in God's image.

Biz Tanrı'nın suretinde yaratıldık.

Their company created forty new jobs.

Onların şirketi kırk yeni iş oluşturdu.

Pidgins were created because of slavery.

Pidginler kölelik nedeniyle yaratılmıştır.

Dan created his company from scratch.

Dan şirketini sıfırdan yarattı.

Gods created women to tame men.

Tanrılar kadınları erkekleri uysallaştırmaları için yarattı.

Scientists have successfully created time crystals.

Bilim adamları başarıyla zaman kristalleri oluşturdular.

Tom created a website for Mary.

Tom, Mary için bir web sitesi oluşturdu.

- Tom believes that all men are created equal.
- Tom believes all men are created equal.

Tom tüm insanların eşit yaratıldığına inanıyor.

And I've created my own beautiful life.

ve kendi güzel hayatımı oluşturdum.

The world was created for hearing people,

Dünya duyabilen insanlar için yaratıldı ama hayatım boyunca işitme engelli

This created an instant demand for data.

Bu, veriler için anında bir talep yarattı.

created an air-quality decision support system

bulutta çalışan hava kalitesi üzerine

Synestias have been created throughout the universe.

Sinestiler evren boyunca yaratılmıştır.

And so, he created a task force

Rektör, Project '87'deki sorunları ele almak için

Four new jobs created in the country.

her dört işten birinden sorumlu.

The earthquake created a tremendous sea wave.

Deprem büyük bir deniz dalgası yarattı.

The news created a lot of confusion.

Haber büyük karışıklık yarattı.

God created man in his own image.

Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.

God created the heaven and the earth.

Allah göğü ve yeri yarattı.

God created the world in six days.

Tanrı dünyayı altı günde yarattı.

We've created life in our own image.

Biz yaşamı kendi suretimizde yarattık.

I created a shortcut on the desktop.

Masa üstüne kısayol attım.

Love is just a legend created somewhere.

Aşk sadece bir yerde yaratılmış bir efsanedir.

I have created thousands of phrases already.

Zaten binlerce ifade yarattım.

Human beings were created in God's image.

İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.

I created Frankenstein by my own hands.

Ben Frankenstein'ı kendi ellerimle yarattım.

Human beings are created to create things.

İnsanoğlu bir şeyler yaratmak için yaratılır.

I created an archive of my emails.

E-postalarımın bir arşivini oluşturdum.

The choreographer created a stunning dance routine.

Koreograf çarpıcı bir dans rutini yarattı.

Sami created a new life for himself.

Sami kendisi için yeni bir hayat yarattı.

- In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created Heaven and Earth.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
- In the beginning, God created the heavens and the earth.

- Allah önce yeri ve göğü yarattı.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.

- In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created Heaven and Earth.
- In the beginning God created the heaven and the earth.

- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.

“But Mr. Çapa, they were created for us”

bunlar bizim için yaratıldı."

You never say “ We were created for them”.

hiç demiyorsunuz "Biz onlar için yaratıldık."

A community hall is created for 10 days.

10 gün süresince bir topluluk salonu oluşturulur,

Collectively, they created millions of dollars of value,

Birlikte milyonlarca dolarlık değer yarattılar,

Information and documents created by Google Internet users

Google İnternet kullanıcılarının oluşturduğu bilgi ve belgeleri

Interesting: they created the so called ZONAS FRANCAS.

sözde ZONAS FRANCAS'ı yarattılar.

The large chain store created a new branch.

Büyük mağaza zinciri yeni bir şube açtı.

That artist created a lot of beautiful pictures.

O ressam birçok güzel resimler yarattı.

The famous author created another best-selling book.

Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.

- God made the universe.
- God created the universe.

Tanrı evreni yarattı.