Translation of "Labor" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Labor" in a sentence and their turkish translations:

Slave labor and child labor are sad realities.

Köle ve çocuk işçiliği üzücü gerçeklerdir.

For stolen labor,

ödenmemiş borçlar;

Mary died in labor.

Mary doğumda öldü.

Labor Day, Labor Day or May Day Festival in many countries

bir çok ülkede işçi bayramı, emekçi bayramı veya 1 Mayıs bayramı olarak

Happy Labor Day, May 1

1 Mayıs işçi bayramı kutlu olsun

This task is labor-intensive.

Bu iş yoğun iş gücü gerektirmektedir.

- Tom is very skilled in manual labor.
- Tom is very skilled at manual labor.

Tom el işinde çok yeteneklidir.

In labor with her third child.

üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.

Or people who perform manual labor.

veya doğal doğum yapmış insanlar.

Learning without thought is labor lost.

Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.

They will organize a labor union.

Bir işçi sendikası düzenleyecekler.

Jim was afraid of physical labor.

Jim bedensel çalışmadan korkuyordu.

Making babies is not hard labor.

Çocuk yapmak zor iş değildir.

We need to reduce labor costs.

İşçilik maliyetlerini azaltmamız gerekiyor.

Is this the Department of Labor?

Burası Çalışma Bakanlığı mı?

- Labor created man.
- Labour created man.

Emek, insanı yarattı.

The labor union announced a strike.

- İşçi sendikası grev duyurusunda bulundu.
- İşçi sendikası grev ilan etti.

This is a labor of love.

- Bu bir sevgi işi.
- Bu bir gönül işi.

Whereas labor is associated with the body.

Doğum ise bedenle alakalı.

Well… you become a cheap labor Disneyland!

Ucuz iş gücü Disneyland'ine dönersin

The repair bill includes parts and labor.

Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.

In England, Labor Day is in May.

İngiltere'de işçi bayramı mayıstadır.

I have labor pains every thirty minutes.

Her otuz dakikada doğum sancım var.

The labor union called for a strike.

Sendika grev çağrısı yaptı.

Tom is very skilled in manual labor.

Tom el işinde çok yetenekli.

Plumbers are well paid for their labor.

Tesisatçılara emekleri için iyi ödeme yapılır.

Manual labor is necessary in this company.

El emeği bu şirkette gereklidir.

Going through a very difficult 12-hour labor.

12 saatlik zorlu bir doğumun henüz başındaydı.

Celebrated as a day of labor and solidarity

emek ve dayanışma günü olarak tekrar kutlanmaya başlandı

The stated price does not include labor charges.

Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.

Her kitchen is equipped with labor-saving devices.

Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.

Industrial countries require a lot of skilled labor.

Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.

Carpentry and bricklaying are examples of manual labor.

Marangozluk ve tuğla duvar örme el işçiliği örnekleridir.

This machine saves us a lot of labor.

- Bu makine emekten tasarruf etmemizi sağlıyor.
- Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.

Child labor is a serious social problem in Brazil.

Çocuk işçiliği Brezilya'da ciddi bir sosyal sorundur.

This company uses cheap labor to increase its profit margins.

Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.

How much did you pay for the labor on this?

Bu iş için ne kadar ödedin?

Capital, land and labor are the three key factors of production.

Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür.

After several hours of labor, she delivered a lovely healthy baby.

Birkaç saatlik doğum sancısından sonra, güzel sağlıklı bir bebek doğurdu.

The labor unions had been threatening the government with a general strike.

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.

This work will only be done well if there's division of labor.

Bu çalışma sadece işbölümü varsa iyi yapılacaktır.

And a key part of that is the labor unions of the police.

ve bunun anahtar parçası ise polislerin sendikasıdır.

If labor pains hurt as much as people say, everyone would only have one child!

Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.