Examples of using "Labor" in a sentence and their turkish translations:
Köle ve çocuk işçiliği üzücü gerçeklerdir.
ödenmemiş borçlar;
Mary doğumda öldü.
bir çok ülkede işçi bayramı, emekçi bayramı veya 1 Mayıs bayramı olarak
1 Mayıs işçi bayramı kutlu olsun
Bu iş yoğun iş gücü gerektirmektedir.
Tom el işinde çok yeteneklidir.
üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.
veya doğal doğum yapmış insanlar.
Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.
Bir işçi sendikası düzenleyecekler.
Jim bedensel çalışmadan korkuyordu.
Çocuk yapmak zor iş değildir.
İşçilik maliyetlerini azaltmamız gerekiyor.
Burası Çalışma Bakanlığı mı?
Emek, insanı yarattı.
- İşçi sendikası grev duyurusunda bulundu.
- İşçi sendikası grev ilan etti.
- Bu bir sevgi işi.
- Bu bir gönül işi.
Doğum ise bedenle alakalı.
Ucuz iş gücü Disneyland'ine dönersin
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
İngiltere'de işçi bayramı mayıstadır.
Her otuz dakikada doğum sancım var.
Sendika grev çağrısı yaptı.
Tom el işinde çok yetenekli.
Tesisatçılara emekleri için iyi ödeme yapılır.
El emeği bu şirkette gereklidir.
12 saatlik zorlu bir doğumun henüz başındaydı.
emek ve dayanışma günü olarak tekrar kutlanmaya başlandı
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.
Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.
Marangozluk ve tuğla duvar örme el işçiliği örnekleridir.
- Bu makine emekten tasarruf etmemizi sağlıyor.
- Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.
Çocuk işçiliği Brezilya'da ciddi bir sosyal sorundur.
Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
Bu iş için ne kadar ödedin?
Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür.
Birkaç saatlik doğum sancısından sonra, güzel sağlıklı bir bebek doğurdu.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
Bu çalışma sadece işbölümü varsa iyi yapılacaktır.
ve bunun anahtar parçası ise polislerin sendikasıdır.
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.