Translation of "Lions" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Lions" in a sentence and their turkish translations:

- Lions dwell in Africa.
- Lions live in Africa.

Aslanlar Afrika'da yaşar.

Lions are colorblind.

Aslanlar renk körüdür.

Lions run fast.

Aslanlar hızlı koşarlar.

Lions are animals.

Aslanlar hayvandırlar.

Lions feed on flesh.

Aslanlar et ile beslenirler.

I talked about lions.

- Aslanlar hakkında konuştum.
- Aslanlardan söz ettim.

Lions dwell in Africa.

Aslanlar Afrika'da yaşar.

Lions are fast runners.

Aslanlar hızlı koşuculardır.

Lions are magnificent creatures.

Aslanlar muhteşem yaratıklardır.

This is the lions’ chance.

Aslanlara fırsat doğdu.

Lions are primarily nocturnal hunters.

Aslanlar ağırlıkla gece avlanan yırtıcılardır.

Lions live on other animals.

Aslanlar diğer hayvanları yiyerek yaşarlar.

Lions are stronger than wolves.

Aslanlar kurtlardan daha güçlüdür.

Antelopes can easily outrun lions.

Antiloplar kolayca aslanlardan kaçabilirler.

There are lions in India.

Hindistan'da aslanlar var.

The lions are in the cage.

Aslanlar kafeste.

In Africa there are many lions.

Afrika'da bir sürü yılan var.

The lions roared in their cages.

Aslanlar kafeslerinde kükredi.

The men went hunting for lions.

Erkekler aslanları avlamaya gitti.

The Giants beat the Lions yesterday.

Dün Giant'lar Lion'ları yendi.

One of the lions has escaped.

Aslanlardan biri kaçtı.

Where are the lions and tigers?

Aslanlar ve kaplanlar nerede?

Lions surrounded Tom on all sides.

Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.

There are no lions in Kabylie.

Kabiliye'de aslan yoktur.

lions are the kings of the night.

Aslan, gecelerin kralıdır.

They can sense lions are out there,

Aslanların etrafta olduğunu sezebiliyorlar.

What's the difference between lions and leopards?

Aslanlar ve leoparlar arasındaki fark nedir?

Lions and tigers are called big cats.

Aslan ve kaplanlara büyük kediler denir.

The training of lions is very dangerous.

Aslanların eğitimi çok tehlikelidir.

Tickets are available from Lions Club members.

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.

Gladiators fought with lions inside the Colosseum.

Gladyatörler, Colosseum içinde aslanlarla dövüştüler.

Hippopotamuses make more human victims than lions.

Suaygırları Aslanlardan daha çok insan kurban ediyor.

There used to be lions in Iran.

Eskiden İran'da aslanlar vardı.

Did you hear the roar of the lions?

Aslanların kükremesini duydunuz mu?

Lions, wolves, elephants, and horses are all animals.

Aslanlar, kurtlar, filler ve atların hepsi hayvandırlar.

John caught a tiger and shot two lions.

John, bir kaplan yakaladı ve iki aslan vurdu.

He shot many lions, elephants, and other animals.

O birçok aslan, fil ve diğer hayvanı vurdu.

The lions are much stronger than the deer.

Aslanlar geyiklerden çok daha güçlülerdir.

Humans are not at the top of the food chain. After all, lions eat people, but people don't eat lions.

İnsanlar besin zincirinin üstünde değiller. Sonuçta, aslanlar insanları yiyor, ama insanlar aslanları yemiyor.

The isolated female lost her battle with the lions.

Ayrı düşen dişi, aslanlarla çarpışmasını kaybetmiş.

The lions fought with each other to get food.

Aslanlar yiyecek almak için birbirleri ile dövüştüler.

The Lions had an easy win over the Hawks.

Aslanların şahinler üzerinde kolay bir galibiyeti vardı.

Tigers live in the jungle, lions in the savanna.

Kaplanlar cangılda, aslanlar savanada yaşar.

Hyenas can eavesdrop on lions from over ten kilometers away.

Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.

At last the hyenas chased the lions from their prey.

Sonunda sırtlanlar avdan gelen aslanları kovaladı.

Two lions have escaped from a zoo in Leipzig, Germany.

İki tane aslan Leipzig, Almanya'daki bir hayvanat bahçesinden kaçtı.

Well, in Savannah, when lions eat you or sharks attack you

İyi. Aslanlar da sizi yiyince Savana'da, köpek balıkları saldırınca

Vampires are not the only threat. Sea lions live here too.

Tek tehdit vampirler de değildir. Burada denizaslanları da yaşar.

He doesn't know what the difference is between lions and leopards.

- Aslanlar ile leoparların arasında ne fark olduğunu bilmiyor.
- O, aslanlarla leoparlar arasındaki farkın ne olduğunu bilmiyor.

I think that the Lions will be the champions this year.

Lions'ların bu yıl şampiyon olacağını düşünüyorum.

- His favorite baseball team is the Giants, but he likes the Lions as well.
- His favorite baseball team is the Giants, but he likes the Lions, too.
- His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.

- Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
- Onun en sevdiği beyzbol takımı Giants'tir ama o, Lions'ı da sever.

- The lion is an animal.
- A lion is an animal.
- Lions are animals.

- Aslan bir hayvandır.
- Aslanlar hayvandırlar.
- Aslan, bir hayvandır.

His favorite baseball team is the Giants, but he likes the Lions, too.

Onun en sevdiği beyzbol takımı Giants'tır, ancak Lions'dan da hoşlanır.

His favorite baseball team is the Giants, but he likes the Lions as well.

Onun en sevdiği beyzbol takımı Giants'dır ama O Lions'u da seviyor.

Tom and Mary went on a safari and saw many animals, such as lions, giraffes, zebras, and hippopotamuses.

Tom ve Mary safariye gittiler ve örneğin aslanlar, zürafalar, zebralar ve su aygırları gibi birçok hayvanı gördüler.

A lion is certainly much stronger than a sole hyena but there were three times as many hyenas there as lions.

Bir aslan kesinlikle tek sırtlandan çok daha güçlüdür ancak orada aslanların üç katı kadar fazla sırtlan vardı.

Whether you pick the Lions or Tigers to win, the result will be a toss-up because both teams are equally strong.

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.