Examples of using "Colorblind" in a sentence and their turkish translations:
Aslanlar renk körüdür.
Tom renk körüdür.
Tom'un renk körü olduğunu biliyorum.
Tom renk körüdür, değil mi?
Tom'un renk körü olduğunu sanmıyorum.
Tom, renk körü olmadığını söyledi.
Tom renk körlüğü olduğunu söyledi.
Renk körüyüm; kırmızıyı yeşilden ayıramam.
Herkes bana nasıl renk körü olunacağını soruyor.
Kadın, bir gökkuşağıydı. Ve adam? O renk körüydü!