Examples of using "Laughter" in a sentence and their turkish translations:
Gülmekten ölüyorum.
Kahkaha öldürebilir.
Kahkaha bulaşıcıdır.
Kahkaha bulaşıcıdır.
Alan: Evet öyle (Gülüşme)
Kahkaha ile güldük.
Herkes gülmekten kırıldı.
Herkes kahkahaya boğuldu.
O kahkaha attı.
Gülmekten kırıldılar.
O, gülmekten kırıldı.
Tom kahkaha attı.
Kahkaha odayı doldurdu.
Tom dışarıda kahkaha duydu.
Biz kahkahanı özleyeceğiz.
Ara sıra kahkaha vardı.
Derin kahkaha gözyaşları getirir.
Tom kıs kıs güldü.
Tom kahkaha ile cevap verdi.
Tom kahkahayı bastı.
Kadınlar sallamaya devam edin
Seyirciler gülmekten patladı.
İzleyici kahkaha ile güldü.
Senin çocuksu kahkahanı duyuyorum.
- Kahkaha en iyi ilaçtır.
- Gülmek en iyi ilaçtır!
Oda kahkahayla dolu.
Herkes aniden kahkahaya boğuldu.
Kahkaha ağrının hafiflemesine yardım eder.
Kalabalık kahkahalara boğuldu.
Kahkaha bir insan özelliğidir.
Kahkaha ciddi bir konudur.
Kahkaha izleyiciler arasında yayıldı.
Oda kahkahalarla patladı.
Kahkahanın hiçbir yabancı aksanı yoktur.
Genç adam kahkahalara boğuldu.
Kahkaha ile gülmekten kendini alamadı.
Kahkaha, sağlık için iyidir.
Onun kahkahası evde yankılandı.
Gök gürültüsü nedir? Şeytanın kahkahasıdır.
Sırtlanın havlaması kahkaha gibi ses çıkarıyor.
Kahkaha insanların bir özelliğidir.
Bütün öğrenciler kahkahalar attı.
Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
Annem ve ben kahkahadan ölüyoruz.
Bitişik odada kahkaha duydum.
O, sorumsuz kahkahasıyle beni altüst etti.
Kahkaha iyi bir ilişkide esastır.
Gülmekten öleceğimi düşündüm.
Tom duvardan kahkahaları duyabiliyordu.
kahkahayı ortak alanlar dışındaki yerlerde sıradan bir şey yapmaya başladık.
Kahkaha olmayan bir gün, boşa harcanmış bir gündür.
Çocukların kahkahası uzaktan duyulabiliyordu.
Artık kahkahamı tutamıyorum.
- Tom kahkaha attı.
- Tom birden gülmeye başladı.
Üzgün müsün? Gülmek en iyi ilaçtır.
Sami'nin evi sevgi ve kahkaha ile doluydu.
Onlar hikayeyi duyunca, kahkahaya boğuldular.
O o kadar komikti ki gülmekten homurdandım.
O, fıkrayı duyunca kahkahaya boğuldu.
- İzleyiciler kahkahaya boğulmuştu.
- Seyirciler arasında kahkaha tufanı koptu.
Kahkaha harikadır ama gülümsemek de iyidir.
Onu görür görmez gülmekten kırıldım.
Çocuğun kendine hayrı yok. (Gülüşmeler)
Çocuk, sınıf arkadaşlarının kahkahalarından gocunmadı.
Konuşmacı öyle söylediğinde seyirci kahkahalara boğuldu.
Sirk ve gösteri eğlence ve kahkahalarla doludur.
Onun kahkahası yaşamanın keyfinin otantik bir ifadesi.
gülme gazı denen metan kahkaha sebebi değil. Hatta
Onun yeni saç stilini gördüğümde kahkahamı bastırmaya çalıştım.
Tom bir kahkaha kulübüne katıldı ve onun stres seviyeleri önemli ölçüde düştü.
Partide o kadar çok komikti ki, kendimi gülmekten alıkoyamadım.
Kahkaha kibire karşı tek tedavidir ve kibir gülünebilir tek hatadır.
Ama bizim İngiltere'deki yardım hattımıza gelirseniz, siz de gülüşmeler duyarsınız.
Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı.
Kahkaha bir cam sileceği gibidir. Yağmuru durduramaz, ancak seni ileri doğru hareket ettirir.
Onu görür görmez gülmekten kırıldım.
Gülmekten öleceğimi düşündüm.
Ev küçük çocuklarla, kahkahalar ve şarkılarla doluydu; şimdiyse boş ve içinde rüzgar haricinde hiçbir şey dolaşmıyor. Ne kadar da yalnız ve kederli hissediyordur.