Translation of "Kissed" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Kissed" in a sentence and their turkish translations:

- Tom kissed Mary. He also kissed Alice.
- Tom kissed Mary. He kissed Alice as well.
- Tom kissed Mary. He kissed Alice, too.

Tom Mary'yi öptü. Alice'i de öptü.

- They kissed each other.
- They kissed.

- Öpüştüler.
- Onlar öpüştü.

They kissed.

Onlar öpüştü.

- Maybe Tom kissed Mary.
- Perhaps Tom kissed Mary.

Belki Tom Mary'yi öptü.

I kissed Mary and she kissed me back.

Mary'yi öptüm ve o beni geri öptü.

- He kissed her again.
- Tom kissed her again.

O onu tekrar öptü.

- Tom kissed Mary tenderly.
- Tom kissed Mary gently.

Tom Mary'yi kibarca öptü.

- You should've kissed him.
- She should've kissed him.

Onu öpmeliydin.

- You should've kissed her.
- He should've kissed her.

Onu öpmeliydin.

The lovers kissed.

Âşıklar öpüştüler.

He kissed her.

- O onu öptü.
- Onu öptü.

We only kissed.

Biz sadece öpüştük.

I kissed Tom.

Tom'u öptüm.

You kissed him?

Onu öptün?

Who kissed Tom?

Tom'u kim öptü?

They kissed again.

Onlar tekrar öptüler.

They kissed passionately.

Onlar tutkuyla öpüştü.

They kissed tenderly.

Onlar kibarca öpüştü.

The two kissed.

İki kişi öptü.

Who kissed you?

Kim seni öptü?

Who kissed him?

Kim onu öptü?

Who kissed her?

Onu kim öptü?

I kissed him.

Onu öptüm.

She kissed him.

- O onu öptü.
- Onu öptü.

Tom kissed Mary.

Tom, Mary'yi öptü.

Tom kissed me.

Tom beni öptü.

She kissed me.

O beni öptü.

- You should've kissed Tom.
- You should have kissed Tom.

Tom'u öpmeliydin.

- I should've kissed Mary.
- I should have kissed Mary.

Mary'yi öpmeliydim.

- Tom should've kissed Mary.
- Tom should have kissed Mary.

Tom, Mary'yi öpmeliydi.

- I'm sorry that kissed Tom.
- I'm sorry kissed Tom.

Tom'u öptüğüm için özür dilerim.

- Tom kissed Mary on the forehead.
- Tom kissed Mary's forehead.
- Tom kissed Mary on her forehead.

Tom, Mary'yi alnından öptü.

- Tom kissed Mary on the cheek.
- Tom kissed Mary's cheek.
- Tom kissed Mary on her cheek.

Tom, Mary'yi yanağından öptü.

- Tom kissed Mary's forehead.
- Tom kissed Mary on her forehead.

Tom Mary'nin alnından öptü.

- Tom and Mary kissed each other.
- Tom and Mary kissed.

Tom ve Mary öpüştü.

Tom had never kissed a girl before he kissed Mary.

Tom Mary'yi öpmeden önce bir kızı asla öpmemişti.

- He kissed me and left.
- She kissed me and left.

O beni öptü ve gitti.

We kissed each other.

Birbirimizi öptük.

Tom kissed Mary's hand.

Tom Mary'nin elini öptü.

Tom kissed Mary passionately.

Tom Mary'yi tutkuyla öptü.

He kissed her again.

O onu tekrar öptü.

He kissed her deeply.

Onu içtenlikle öptü.

She kissed him deeply.

O onu içten öptü.

She kissed my cheek.

- Benim yanağımı öptü.
- Beni yanağımdan öptü.

He kissed me passionately.

O beni tutkuyla öptü.

I almost kissed Tom.

Neredeyse Tom'u öpüyordum.

We only kissed once.

- Biz sadece bir kez öptük.
- Sadece bir kez öpüştük.

And then they kissed.

Ve sonra onlar öpüştü.

Tom kissed my hand.

Tom elimi öptü.

He kissed her cheek.

O onun yanağını öptü.

I've never kissed Tom.

Tom'u hiç öpmedim.

I just kissed Mary.

Ben az önce Mary'yi öptüm.

Tom kissed Mary goodbye.

Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.

Tom kissed Mary's cheek.

- Tom, Mary'yi yanağından öptü.
- Tom, Mary'nin yanağını öptü.

She kissed me passionately.

O beni tutkuyla öptü.

Tom kissed Mary romantically.

Tom Mary'yi romantik bir biçimde öptü.

He kissed her hand.

O onun elini öptü.

We haven't even kissed.

Öpüşmedik bile.

They kissed each other.

Öpüştüler.

Yes, I kissed him.

Evet, onu öptüm.

We kissed very briefly.

Çok kısa öpüştük.

She suddenly kissed me.

- O, birden öptü beni.
- Birdenbire beni öpüverdi.

He kissed my hand.

Elimi öptü.

He kissed my neck.

O boynumu öptü.

I almost kissed him.

Neredeyse öptüm onu.

I almost kissed her.

- Onu neredeyse öptüm.
- Onu neredeyse öpüyordum.

Tom kissed Mary again.

Tom Mary'yi tekrar öptü.

Tom kissed Mary back.

Tom Mary'yi tekrar öptü.

I've never kissed him.

Onu hiç öpmedim.

I've never kissed her.

Onu hiç öpmedim.

He kissed her passionately.

O onu tutkuyla öptü.

Tom kissed Mary gently.

Tom Mary'yi nazikçe öptü.

Tom kissed my cousin.

Tom kuzenimi öptü.

Tom kissed his cousin.

Tom kuzenini öptü.

Ken kissed Tom's girlfriend.

Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.

He kissed her neck.

Onun boynunu öptü.

I kissed Tom once.

Tom'u bir kere öptüm.

I kissed Mary's neck.

Mary'nin boynunu öptüm.

Tom kissed my neck.

Tom boynumu öptü.

He kissed her fingers.

Onun parmaklarını öptü.

I never kissed Tom.

Ben Tom'u asla öpmedim.

He kissed her shoulder.

Onun omzunu öptü.

We hugged and kissed.

Biz sarıldık ve öpüştük.

Tom and I kissed.

Tom ve ben öpüştük.

Tom kissed Mary yesterday.

Tom dün Mary'yi öptü.

I kissed Tom yesterday.

Dün Tom'u öptüm.

Tom kissed Mary today.

Tom bugün Mary'yi öptü.

Tom just kissed Mary.

Tom sadece Mary'yi öptü.

I kissed Tom again.

Tom'u tekrar öptüm.

I also kissed Tom.

Ben de Tom'u öptüm.

Tom kissed Mary goodnight.

Tom, Mary'ye iyi geceler öpücüğü verdi.

Mary kissed the frog.

Mary kurbağayı öptü.

Tom never kissed Mary.

Tom asla Mary'yi öpmedi.