Examples of using "Investing" in a sentence and their turkish translations:
Yatırım stresli olabilir.
Tom erken yatırım yapmaya başladı.
Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar
Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
Geleceğime yatırım yapıyorum.
hep başkasının parasıyla hep bir yatırımlar yapıyor
elverişli bir ülke midir?
- Paranızı yatırıyor olmanız gerekir.
- Paranızla yatırım yapıyor olmanız gerekir.
- Sami gayrimenkul yatırımlarına başladı.
- Sami gayrimenkule yatırım yapmaya başladı.
O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.
O akıllıca yatırım yaparak bir servet biriktirmiş.
Tom yatırım hakkında bir şey bilmiyor.
Paranı gerçekten yatırıyor olman gerekir.
Pek çok Türk şirketi Cezayir'e yatırım yapıyor.
Avrupanın yıllardır yatırım yaptığı: şirketler
Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.
Hızlıca bir sürü Avrupalı şirket Türkiye'ye yatırım yapmaya başladı
Belki de şu an ''Bruce Dickinson gibi olmalı ve Cibuti'de yatırıma mı başlamalıyız?'' diye düşünüyor olabilirsiniz
O, o bölgedeki yoksullara yardım etmek için onun enerjisine yatırım yapıyor.