Examples of using "Future" in a sentence and their turkish translations:
Geleceğin hakkında düşün.
Mazisiz gelecek olmaz.
Bu bizim geleceğimiz.
Kimse geleceği bilmiyor.
Ben gelecekten geliyorum.
Tom'un geleceği parlaktır.
Çocuklar bizim geleceğimiz.
Geleceğim hakkında endişeliyim.
Parlak bir geleceğin var.
- Mary geleceği öngörebilir.
- Mary geleceği tahmin edebilir.
sürücü koltuğundayız.
hayal ediyorsunuz.
Benim bir geleceğim yok.
Geleceğin hakkında düşün.
Hiç kimse geleceği bilmiyor.
Tomas geleceği değiştirdi.
Bu, gelecektir.
Senin bir geleceğin var.
Geleceğini düşün.
Senin geleceğin bugün başlıyor.
Gelecek umut verici görünüyor.
Tom'un geleceği belirsiz kalmaya devam ediyor.
İşte senin geleceğin.
Çocuklar bizim geleceğimiz.
Gelecek şimdidir.
Gelecekten korkma!
Geleceğe bak!
- Gelecek harika görünüyor.
- Gelecek fantastik görünüyor.
Gelecek iyi görünüyordu.
Gelecek hedeflerim var.
Gelecek kasvetlidir.
Uzay gelecektir.
Leyla'nın geleceği kasvetli görünüyordu.
Gelecek burada.
- Geleceği gördüm.
- İstikbali gördüm.
Ben gelecek hakkında endişeliyim.
Kimse geleceği öngöremez.
Tom asla geleceği düşünmedi.
gelecek zihinlere ulaşmanızı sağlayan güce sahip.
Siz geleceği tahmin etmiyorsunuz;
bir gelecek inşa etmeye hazır olduğunuzu
geleceğin araçları sayesinde,
ve gelecekteki iklimimizi büyük ölçüde değiştirir.
ve geleceği ümit vericidir.
Parlak bir geleceğin var.
Olay onun geleceğini etkiledi.
O parlak bir geleceğe sahiptir.
Gelecek ne kadar sürer?
Biz geleceğin hakkında endişe duyuyoruz.
O gelecekteki başkandır.
Geleceği öngörebilirim.
Gelecekten misiniz?
Sen karar veriyorsun! Senin geleceğin!
Tom'un aydınlık bir geleceği var.
Geleceğin birçok adı vardır.
Gelecek daha öncesinden daha iyiydi.
Mary'nin geleceğini ipotek altına alıyorsunuz.
Ben müstakbel karımı görüyorum.
Kendini geleceğe hazırla.
Geleceğin hakkında endişe duyuyorum.
Burada geleceğin yok.
Bizim ülkemizin geleceği yoktur.
Gelecek Allah'a ait.
Gelecek henüz gerçekleşmedi.
Tom gelecekten geldi.
Geleceğimden endişe ediyorum.
Kimse geleceği bilmiyor.
Biz Tom'un geleceği hakkında endişeliyiz.
Ben gelecek hakkında endişeleniyorum.
Benim endişem gelecektir.
Geleceğe doğru bakıyorum.
Bunun bir geleceği olabilir mi?
Bunun bir geleceği olabilir.
Bu işin geleceği yok.
Gelecek çok umutsuz görünüyor.
Tom geleceğini düşünüyor.
Gelecek için plan yapacağız.
- Dan'in parlak bir geleceği vardı.
- Dan parlak bir geleceğe sahipti.
Geleceği önceden haber verebilir misin?
Gelecek hakkında konuşalım.
Geleceğe odaklanalım.
Gelecek hakkında düşündüm.
Senin parlak bir geleceğin var.
Gelecek gerçekten parlak görünüyor.
Gelecekten geliyorum.
Tom'un parlak bir geleceği var.
Geleceği tahmin edemeyiz.
Geleceğime yatırım yapıyorum.
Tom'un harika bir geleceği var.
Gelecek için iyi şanslar.
Fadıl, Leyla'nın geleceğinden korktu.