Translation of "Else's" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Else's" in a sentence and their turkish translations:

It's somebody else's turn.

Sıra başkasında.

That's someone else's problem.

O başka birinin sorunu.

We're always somebody else's idiot.

Her zaman bir başkasının aptalıyız.

Was this somebody else's idea?

Bu başka birinin fikri miydi?

This is somebody else's problem.

Bu başka birinin sorunu.

It's not anybody else's business.

Bu başka birinin işi değil.

That was somebody else's idea.

O başka birinin fikriydi.

It's always somebody else's problem.

Her zaman başka birinin sorunudur.

Tom ate someone else's apple.

Tom başka birinin elmasını yedi.

- I do not like wearing anybody else's clothes.
- I don't like wearing anybody else's clothes.
- I don't like wearing anyone else's clothes.

- Başka birinin elbiselerini giymeyi sevmem.
- Başkasının elbiselerini giymeyi sevmem.

Always investing in someone else's money

hep başkasının parasıyla hep bir yatırımlar yapıyor

This is someone else's problem now.

Bu şimdi başka birinin sorunu.

Tom is someone else's problem now.

Tom şimdi başka birinin sorunu.

- I do not like wearing anybody else's clothes.
- I don't like wearing anybody else's clothes.

- Başka birinin elbiselerini giymeyi sevmem.
- Başkasının elbiselerini giymeyi sevmem.

I entered someone else's room by mistake.

- Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
- Yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.

Soon, this will be somebody else's problem.

Yakında, bu başka birinin sorunu olacak.

This isn't my umbrella. It's someone else's.

Bu benim şemsiye değil; O başka birininki.

Our cat fought with someone's else's cat.

Bizim kedimiz başka birinin kedisiyle kavga etti.

This isn't my umbrella; it's somebody else's.

Bu benim şemsiye değil; O başka birininki.

This may end up being somebody else's problem.

Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.

I'm secretly in love with someone else's wife.

Başka birinin karısına içten içe âşık oldum.

Tom put on someone else's coat by mistake.

Tom yanlışlıkla başkasının paltosunu giydi.

Than an hour spent watching someone else's licensed content?

geçen bir saatten daha mı karlıydı?

My friend cannot enter science with someone else's hypothesis

arkadaşım başkasının hipotezi ile bilime girilmez

- Is this "giving sermons" or "sticking one's nose in someone else's business"?
- Is this patronizing or meddling in someone else's business?

Bu başka birinin işinde patronluk taslamak ya da karışma mıdır?

Sometimes we lie to keep from hurting someone else's feelings.

Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz.

Not cardboard cutouts that stood in the background of someone else's.

Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.

No one ever really knows what's going through someone else's head.

Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.

It's good to put yourself in someone else's place now and then.

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.

- It's always someone else's fault.
- It's always the fault of other people.

O her zaman başka birinin hatasıdır.

Reading is equivalent to thinking with someone else's head instead of with one's own.

Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.

- I will not unload the car because other workers have to do that.
- I won't unload the car because that's somebody else's job.

Başka birinin işi olduğu için ben arabayı boşaltmayacağım.