Examples of using "Intercept" in a sentence and their turkish translations:
gerçek zamanlı olarak onları engelleyip durdurabilirsin.
Kartacalıların çekildiğini düşünen İberliler onlara engel olmak için davrandılar.
Moğollar iki sütun şeklinde ilerleyip Memlükleri şaşırtmak istiyorlardı.
Planları konsül Publius Cornelius Scipio'yu Hannibal'i karşılaması için İberya'ya göndermekti.
... düşmanın yerini tespit edip yolunu kesip kesemeyeceği de kesin değildi.