Examples of using "Rushed" in a sentence and their turkish translations:
Herkes dışarıya koştu.
Herkes dışarıya koştu.
Tom içeriye koştu.
Tom yukarı koştu.
Tom eve koştu.
Ben üst kata koşturdum.
Tom aceleyle yanımdan geçti.
Herkes Tom'a doğru koştu.
Tom aceleyle içeri girdi.
Herkes bize doğru koştu.
Herkes onlara doğru koştu.
Herkes bana doğru hücum etti.
Herkes ona doğru koştu.
Herkes ona doğru koştu.
Tom apar topar bir hastaneye götürüldü.
Fadıl hastaneye yetiştirildi.
Onlar annelerine doğru koştular.
Tom ofise koştu.
Alice odasına koştu.
Tom odaya daldı.
Bob sınıfa koştu.
Tom aceleyle koridorda ilerledi.
Tom Mary'nin peşinden gitti.
Tom Mary'ye yardım etmek için koşturdu.
Onlar onun yardımına koştu.
Tom kapıdan fırladı.
Tom banyoya koştu.
Tom ofisine doğru koştu.
- Tom aceleyle eve girdi.
- Tom birden eve girdi.
Tom metroya koştu.
Tom onun yardımına koştu.
Tom Mary'nin yardımına koştu.
Acele bir karar değildi.
Herkes acele ile pompalara koştu.
hızla yanıma geldi ve bana tutundu.
Doktor hastasına doğru koştu.
Ben evimden dışarı koştum.
Biz sokağa dışarıya fırladık.
Aceleyle bürodan çıktı.
Tom'u hastaneye yetiştirdim.
Tom ofisin dışında koştu.
Tom odadan dışarı fırladı.
Kalabalık çıkışa doğru koştu.
Onlar odadan dışarıya koştular.
Tom odadan dışarı fırladı.
Acele etmene rağmen, sen hazır değilsin.
Tom ofisinden aceleyle çıktı.
O, sığınağa geri koştu.
Binlerce insan Nome'ye koştu.
O, hastaneye kaldırıldı.
Tom kapıyı açmak için acele etti.
Fadıl, Leyla'yı aceleyle hastaneye yetiştirdi.
Tom hemen hastaneye kaldırıldı.
Fadıl hastaneye yetiştirildi.
İtfaiyeci yanan eve doğru koştu.
Adam ve karısı dışarı fırladı.
İyi haberle eve koştu.
İtfaiyeciler yanan eve doğru koştu.
Alarm çaldı ve herkes dışarı fırladı.
Tom acele ile yerel bir hastaneye gönderildi.
Tom bir hastaneye kaldırıldı.
Sami hemen hastaneye kaldırıldı.
Sami, Leyla'yı okuldan almak için acele etti.
Tom kritik bir durumda apar topar hastaneye kaldırıldı.
Ceketi üzerinde odaya doğru koştu.
Aceleyle trafik kazasının olduğu yere gittiler.
Ambulansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı.
Tom pencereye doğru koştu ve dışarı baktı.
Neler olduğunu görmek için dışarı fırladım.
Tom ofisine koştu ve kapıyı kapattı.
Beş itfaiye aracı yangın mahalline aceleyle gitti.
Bu şey aceleye gelmez; onun uzun vadeli planlamaya ihtiyacı var.
Tom her iki yöne bakmadan yola fırladı.
Kartacalıların çekildiğini düşünen İberliler onlara engel olmak için davrandılar.
İleri atılırken yardımcıları ondan merdiveni kaptı
Sonra kocamı aradım, hemen yanıma geldi
Kurtarıcılar, on saatlik bir kuşatmada yara alan altıncı kişi olan
ve müteahhitleri karmaşık Apollo uzay aracının tasarımını aceleye getirdi.
Onlar aceleyle odadan çıktı.
Dışarıda ne olduğunu kontrol etmek için pencereye koştu.
Kazayı duyar duymaz evden dışarı fırladı.
Ders biter bitmez, sınıftan fırlayarak çıktılar.
Tom, evinde bilinçsizce bulunduktan sonra hastaneye kaldırıldı.
Kaza vuku bulur bulmaz, olay yerine hemen bir polis arabası intikal etti.
O, evinin sarsıldığını hisseder etmez bahçeye koştu.
Sami, 6 Haziran 2006'nın erken saatlerinde acil olarak hastaneye kaldırıldı.
Her zaman acelem varmış gibi hissediyorum.
Herkes ne olup bittiğini görmek için aceleyle geminin diğer tarafına gitti.
- O, kapıyı açar açmaz beyaz bir köpek evin dışına fırladı.
- Beyaz bir köpek evin dışına fırladığında, o kapıyı henüz açmıştı.
Vadiye doğru dörtnala çıkan Qutuz askerlerinin hatlarına katılarak savaşmaları için ısrar ediyordu.
Her zaman acelem varmış gibi hissediyorum.
Kendimi Breaking Bad'in sonunun gülünç bir şekilde aceleye getirildiğini düşünmekten alıkoyamıyorum - yine de çok güzel bir dizi ama daha iyi olabilirdi.
O, kapıyı açar açmaz, beyaz bir köpek evden kaçtı.